Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
IŞİD VAHŞİLERİ BÖYLE YETİŞTİ İnsan Kasabı IŞİD Vahşileri Kitaplarla ve Monster projeleriyle Yetiştirildi İnternet oyunlarında en vahşi rollere hazırlanan çocukların gençlik çağına geldiklerinde kafaları sadece adam kesmeye meyilli olur. Küresel savaş şirketleri internet üzerinden onları toplar. Amerika’da en son asker toplama yöntemi böyle. Okulda suça bulaşmış öğrencileri de topluyorlar. Böylesine vahşet filmleri ve oyunlarıyla yetişen nesilden bir değil birçok IŞİD ordusu kurulur. Bunları kim bir araya getiriyor bilmediğimiz için şaşırıyoruz. İnternet tuzağına düşmemiş olanlar da okulda esir alınıyor, olmayacak yollarla çocukların kafalarına girip beyin altına vahşet işleniyor. 2013-2014 ders yılında ilkokul 2.sınıfta kullanılan ve bu yıl da kullanılacak olan İngilizce ders kitabında öyle etkinlikler var ki, İngilizce öğretmiyor, resmen vahşet ekiyor. Zaten gramer diye bir şey yok kitapta, sokak İngilizcesi, devrik cümleler, yarım emirler, vb. İnsan bedenini parçalamak üzerine kolaj kes yapıştır “monster” yap diyen İngilizce ders kitaplarımız var artık. Bunlar bize Amerika’dan İngiltere’den ithal geliyor. IŞİD mensupları, vahşet saçan o maskeli haydutların kaç yüz tanesi İngiliz, bir o kadarı da Amerikan vatandaşıdır. Bunlar oralarda nasıl bir eğitimden geçtiler ki... Şimdi bizde de yeni şehir orduları kurulacaksa, kukuletalı kol kafa kasaplarını biz de göreceğiz demektir. Çocuklarımızı buna hazırladıklarını görüyorsunuz. Henüz fark etmeyenler için bir örnek vereyim. Bu yıl da okutulacak olan İngilizce 2.sınıf İngilizce ders kitabına lütfen bakın. Kafa kol kesin yapıştırın siz de hayalet (“monster”) yapın, diyor. http://eba2-p.mncdn.com/ekitap/2/ingilizce/dersvecalismakitabi/funwithteddy20142015-2487.pdf Pekiştirici Etkinlik: s.54, “Proje: Funny Body Collage İçinde kişilerin fotoğraflarının yer aldığı eski gazete ve dergileri sınıfa getiriniz veya bir gün önce öğrencilerinizden eski gazete ve dergi getirmelerini isteyiniz. Öğrencilerinizi üçer kişilik gruplara ayırınız ve her bir gruba birer A4 kâğıt, makas, yapıştırıcı, eski gazete ve dergi dağıtınız. “Cut out a body part from each Picture. Glue it on your paper. And make a funny body collage.” Yönergelerini vererek öğrencilerinizden her bir resimden farklı vücut bölümlerini kesmelerini ve kestikleri vücut bölümlerini A4 kâğıda yapıştırarak “collage” çalışması yapmalarını isteyiniz. Grup çalışması sırasında sınıfta dolaşarak öğrencilerinize “What is this.?” sorusunu yöneltiniz ve öğrencilerinizin “This is a nose” cevabını vermelerini sağlayınız.” Bu çalışmanın pekiştirici olduğu sayfada İngilizce “Connect the number and color.” (Numarayı bağla ve renk” diyor; anlamsız cümledir.) İnsan vücudunu keserek yapılan bir kolajın çocuğa verdiği eğitim sizce nedir.? 1.sınıf okuma yazma hazırlık kitabında da göreceksiniz. Benzer şekilde parçalanmış vücut resimlerinden eşleştirme yaptırıyorlardı. 2.sınıf İngilizce kitabının 52.sayfasında öğrencilere tahtaya canavar dediği hayalet insan (komik vücut, bonzai insan.!) çizimi yaptırılıyor. Öğretmen klavuzunda şöyle diyor: “Bir öğrenciyi tahtaya çağırınız. “Draw a head” yönergesiyle bir baş çizmesini isteyiniz. Başka bir öğrenciyi çağırıp “Draw three ears” deyiniz ve üç kulak çizmesini sağlayınız. Aynı yönergeyi farklı sayılarla “eyes, nose, mouth, hands, fingers, knees, legs, toes” için veriniz ve böylece öğrencilerinize bir “monster” çizdiriniz.” Dersi işlerken, öğrenciyi hayalete baktırarak cevap isteniyor: - Parmaklarıma bak. Benim 12 parmağım var, benim numaram 1. (2.resimdeki dört kollu çocuğun parmakları 12 tane ve bu resme 1 diyecek.!.!.!.) - Bacaklarımı göster. 4 bacağım var, ben 2 numarayım. - Kulaklarıma bak. 3 kulağım var, ben 3 numarayım. - Bana bak. Tek gözüm var. Ben 4 numarayım. - Dizlerimi göster. Hah Ha.! Dizlerim yok. Ben 5 numarayım. Bir örnek de 50. sayfadan: Hayaletlerin animasyonu izletiliyor ve şarkısı öğretiliyor. Hayaletlerin vücut parçaları olurmuş gibi çocuğa organlarımızı hayalet üzerinden çalıştırıyorlar.! Ön Hazırlık Yönergesine Bakınız: “Ünite 7 posterini tahtaya asınız. Öğrencilerinize “monster” kelimesini öğretiniz. “What can you see in the Picture.?” sorusunu yönelterek öğrencilerinizin “A red / blue monster” cevabını vermelerini sağlayınız. Bir canavarı işaret ederek “head, moth, nose, eye, ear” kelimelerini öğretiniz.” Bir de Canavar Mambo şarkısı öğretiliyor.! Pekiştirici etkinlik: “Monster Mambo” şarkısının animasyonunu öğrencilerinize izletiniz. Animasyonu izletirken öğrencilerinizin şarkıyı söylemelerini ve hareketleri yapmalarını sağlayınız.” Öğrencileri hayalete baktırarak taklit ettiriyor.! Hayalet yerine de canavar kelimesi kullanılıyor.! Canavarlar, kol kafa kesip yapıştırmalar... 1.sınıf okuma yazma hazırlık kitabında da kes yapıştır etkinliğinde çocuktan aile fotoğraflarını kesip resimdeki ağacın dallarına ve köklerine yerleştirmesi isteniyor. Aile parçalaması, aile fotoğrafını kesmesi sevdiklerini parçalaması, bunu çocuktan ödev diye yapmasını istemek, bu olamaz. Benzer şekilde, Atatürk’ün aile fotoğrafını da kesip ağacın altına üstüne koyduruyorlar. Böyle bir etkinlik olamaz, büyük yanlıştır. Çocuk insan resimleri kesmeyi hobi haline getirirse, acımasızlaşır. İnternet oyunlarıyla da desteklendiğinde, bu iş vahşet filmleriyle beyin altına sıradan bir iş gibi işlendiğinde, böyle bir nesilden çok IŞİD çıkar.! Artık insan kesip biçmeyi bir dizide başrolde oynar gibi yaparlar.! Çocuk bir gün geçek insan kesmeye doğru adım adım getirilir, getirildi... İngiltere ve Amerika bu eğitime 1983’de geçti. Orada egemen olan SPAN Eğitim Materyalleri Şirketinin ders malzemelerini 2005’den beri biz de kullanıyoruz; www.eba.gov.tr sitesinde yer alan ders materyalleri o tekelin pazarladığı resimlerdir. Eğer anne babalar bir de bu gözle ders kitaplarına bakarsa eminim çok daha fazlasını göreceklerdir. Bu ders kitapları yakılacak kitaptır, çünkü çocuk beyinlerine canavarlaşmayı ekiyor! Çocuklarınızı yarın canavar olarak görmek istemiyorsanız, yazın pankartınıza, çıkın valinin önüne, düşün yollara, dolun meydanlara: Çocuklarımızı canavar görmek istemiyoruz.! Alın vahşi kitaplarınızı, verin bilim kitaplarımızı.! Bu programda milli bayramlar ve kültür-sanat dersleri yoktur... Çünkü insanı vahşileştiren bir programda insanı insanlaştıran sanat derslerine ve kültüre yer yoktur. Çocukları birlikte güzel şeyler yapmaktan mutlu eden müzik resim gibi derslerin ortadan kaldırılması onlara gerekliydi. Kültür Bakanlığının ve kültür-sanat elemanı yetiştiren konservatuarların kapatılması için adımlar atıldı. TÜSAK yasası hazırlandı; Opera, Bale, Tiyatro, Türk Halk Müziği Koroları, Türk Sanat Müziği Koroları, Çoksesli Koro, Halk Dansları Topluluğu ve en başta da okulda müzik dersleri, piyasaya atılarak eritilmeli, çocuklar için erişilemez hale gelmeliydi. Çocuklara tuzaklarla dolu böylesine vahşi bir piyasacı eğitim modeline bizi geçiren MYK hep maskelendi. Kapalı oturumda olağanüstü birleşimde anayasaya aykırı olarak 2006’da Meclis’ten geçirilmişti. MYK’nın adı basında ilk defa Hürriyet’in Kelebek ekinde Temmuz 2014’de görüldü. Ankaralı sanatçılar Akün önünde toplanıp TÜSAK yasasını protesto ederken, MYK, Akün binasının 7.katında Kültür Sanat Komisyonunu kurmuş Opera şarkıcısı ve Dansçı kriterlerini (yeterliklerini!) belirliyordu, bizim protestocu arkadaşlarımızın bundan haberleri bile yoktu. MYK’nın adını 2006’dan beri adını ilk defa basında okuyoruz. Bense, mesleklerin kolunu bacağını budayıp piyasaya sertifikalı kurslara atma görevlisi küresel piyasa üst kurulu Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) adlı bu kara maskeli yeri anlatamadan öleceğim diye düşünüyordum. 6 Temmuz 2014 tarihli Hürriyet gazetesinin “Kelebek” ekinde yer alan aşağıdaki haber, bana “ölmeden basında yer aldığını gördüm” dedirten haber oldu. Bir de siyasi partilerden duyarsam artık gam yemeyeceğim. Çünkü bana bu kurumun yasasını kaldıracağına söz vermiş olan milletvekilleri de hep sustular, üzerinden kaç seçim geçti, hiç adını etmediler. Bu konuda da halktan yana olmayacaklarsa ne zaman olacaklar, anlaşılır gibi değil.! Hürriyet Ekinde MYK’nın Adı Geçen Paragrafları Buraya Alıyorum: “MYK ile 7 Aralık 2012'de 5 mesleğin standardını belirlemek için protokol imzalayan Oyuncular Sendikası, "oyuncu", "figüran" ve "seslendirme oyuncusu" mesleklerinin standartlarının resmi olarak belirlenmesinin ardından, "dansçı" ve "opera şarkıcısı" mesleklerinin standardı için de harekete geçti. ........ Gelen önerilere göre nihai şeklini alacak olan "dansçı" ve "opera şarkıcısı" meslek standartları, önce MYK'nın oluşturacağı Kültür Sanat Komitesinin görüşüne sunulacak, ardından da MYK yönetim kurulu tarafından onaylanarak Resmi Gazetede yayınlanacak.” Haberin tamamı için bkz: http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/keyif/26740224.asp Nerdesiniz ey sanatı korumak için mücadele veren MÜZED gibi dernekler, TOBAV gibi SCA gibi vakıflar.? Yoksa sizi de mi uyuttular.? Müzik Öğretmenlerinin kurduğu MÜZED kendini “İpek yolunda müzik kültürü” gibi, kendi ifadeleriyle “sanatseverlerimizi MÜZED öncülüğünde ve “Uzun ince bir yolda” gerçekleştirilecek ISME 2018 İstanbul Dünya Konferansı hazırlıklarına güç ve destek vermeye, MÜZED ile iletişime geçmeye çağırıyoruz.” gibi, kongre turizmine hizmet yolunda görmeye başladık. Bu yol, küresel piyasa canavarına teşrifatçılık yoludur. Ankara Konservatuarı öğretim üyesi Besteci Sıdıka Özdil’e bu konuda fikrini sorduğumda cevabı şöyle oldu. “Bu tür küresel parmakların dolaştığı kongreler altımızdan kendi kültürümüzü çekip almak için yapılmaktadır. Müzik Eğitimini, Sanatı ve Sanatçıyı koruma yönünde bize hiçbir getirisi yoktur.” Çocuklarımızı küresel canavarların eline verdiğimiz bir dönemde, müzik eğitimi 4 yıl sonra tümüyle okullardan kalkmış olacak bir süreçte, 4 yıl sonra (2018) Dünya Konferansına ev sahipliği yapmak gibi popülist reklamlara maalesef teslim olanlarımız var. Sponsorları kimler olacak, göreceğiz.! (Haber için bkz. www.muzed.org.tr) MÜZED dergisinde yayınlanmış ISME istifa dilekçemi de unutmuş olmaları hazindir, yönetimdekilere anımsatayım: 2004’de katıldığım Kanarya Adalarında yapılan 24.ISME Dünya Konferansında bizzat tanık olduğum (Güney Kıbrıs bayrağı ile Yunanistan bayrağını birlikte kapak yaptılar, ada halkına “Siz aslen Faslı Arapsınız” dediler. Senfoni orkestrasında çalan sanatçılara tepeden aşağı beyaz Arap kıyafeti giydirdiler) tutumları nedeniyle ISME’den istifa ettim ve bu istifamı MED dergisinde tüm müzik eğitimcilerine duyurdum. Malüm fotoğrafı da yayınladık. ISME’ye artık sıcak bakmamamız gerektiğini dernek yönetimine uyardım. Ki 2004’de ISME yönetimi İstanbul’da kongre yapalım diye bana çok asıldı, kabul etmedim. Bunları bile bile MÜZED yöneticileri derneği ISME’ye üye ettiler. Gördüm ki küreselciler her zaman olduğu gibi teşrifatçısını bulmadan gelmiyorlar. Bu aymaz arkadaşlarımızın neden MYK’yı deşifre etmekte bu kadar aldırmazlık içinde olduklarını da popülist meraklarına vereceğim. Çocuklarımızın beyinlerine sanat kültürü ekecek yerde sanattan mahrum bırakacak vahşet kültürü ekilmesine artık dur diyecek birileri lazım. Siyasi partilerin hepsi de sus pus olmuşlar. Günahı boyunlarına. Mahiye Morgül - 6.Eylül.2014 Mahiye Morgül, Ankara – Eylül.2014 – mahiye@gmail.com, http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@telmar.net, https://twitter.com/okkesb –E.mail: okkesb61@gmail.com,
https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, Mahiye Morgül, Ankara – Eylül.2014 – mahiye@gmail.com, |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP