“20 TEMMUZ DARBESİ ve CHP”
Y-CHP'nin “Kontrollü Darbe” Saçmalığı Bir Buçuk Yıldan Fazla Sürdü.
“Öngörülen, önlenmeyen ve sonuçlarından yararlanılan darbe” düzeltmesi altı
ayı geçti.
“20 Temmuz sivil darbesi” ise devam ediyor...
Bu ağır teşhis hatası; Y-CHP'nin Türkiye gerçeklerinden ne kadar kopuk
olduğunu, ya da siyasi çizgisinin, bağlı kalmakla övündüğü Batı tarafından
belirlendiğini göstermektedir.
AKP'nin rejimi değiştirmek istediği sır değildi.
Demokrasiyi amaçlarına ulaşmak için binilmiş tramvay olarak gördüklerini
hiç gizlemediler.
“İslami” bir rejim getirmek istediklerini de her fırsatta dile getirdiler.
Kim ne derse desin, attıkları adımlar ve icraatları amaçlarına göreydi.
İhvan-ı Müslim ile kardeşlikleri bunun en somut kanıtıdır...
“Sessiz devrim” olarak isimlendirip gerçekleştirdikleri bir karşıdevrimdir.
AKP, iktidara geldiği 2003 yılından bu yana, kendi programını adım adım
uyguladı ve son derece başarılıdır.
Karşıdevrimin başarısındaki en büyük etken ise muhalefetin etkisizliği ve
işbirlikçiliğiydi.
Denebilir ki, rejimin değiştirilmesinde karşıdevrimcilerin en büyük
yardımcısı Y-MHP ile Y-CHP olmuştur.
Bu anlamda suç ortağıdırlar!..
Y-CHP karşıdevrimin gerçekleştirilmesindeki rolünü ve sorumluluğunu
gizlemek için, karşıdevrimin başlangıç tarihini 20 Temmuz'a çekmiştir!
Şark kurnazlığı ile yapılan bu bilgi kirliliğine, hala inanan milyonlar
var.
Aynı sözleri papağan gibi tekrar etmelerinden biliyorum.
Y-CHP, demokratik parlamenter sistemi hiçbir zaman savunmamıştır.
AKP “Sessiz Devrim”inin yolundaki taşları temizlemekle görevini (1) yerine
getirmiştir.
Y-CHP'nin 12 Ocak Cuma günü 81 ilde yaptığı “OHAL'e dur” eylemlerine,
yöneticilerinin dahi katılmaması, topluma önderlik yapma vasfını yitirdiğini
gösterir.
“Adalet yürüyüşü” dahil, Kılıçdaroğlu yönetimindeki Y-CHP'nin hiçbir
eylemine halk destek vermemiş ve yürekten iştirak etmemiştir.
Siyasi hedefi birkaç belediyeyi ele geçirip, yandaşları için arpalık olarak
kullanmakla sınırlı olan Kılıçdaroğlu, zaten toplumsal muhalefete öderlik
yapacak niteliklere sahip değildir.
2017 Halk Oylamasından sonra yapılması gereken en haklı eylemi, “karşı
tarafın dışarıda silahlı ve sopalı adamları vardı” diyerek yapmaktan kaçınan
korkak birinin, karşıdevrimi durduracak ağırlıktaki eylemlerin sorumluluğunu taşıması
zaten beklenemez...
MHP'nin AKP ile ittifakından sonra, halkın önünde yürüyecek tek parti Vatan
Partisi kaldı; nedendir bilinmez bunlara da halk itibar etmemektedir.
Geriye kalıyor Batı'ya bağlı İyi Parti ki, o da iktidarın hedef tahtasına oturtulmuş
olup, yetersiz bırakılacağı görülmektedir.
Yeni dönem, CHP'nin işgalden kurtarılması ile başlayabilir.
Bunun için de CHP tabanının yatırıldığı derin uykudan uyandırılması
gerekmektedir.
Kendi örgütlerine dahi sözü geçmeyen Y-CHP'nin, milyonları sokağa
indireceği şeklindeki iddiaları inandırıcılıktan uzaktır.
“Son uyarı” eylemi bu durumun en açık kanıtıdır.
ABD karşıtlığının yüzde 85'i aştığı bir ülkede, her fırsatta ABD'ye
bağlılığını tekrar eden, PKK ve FETÖ'den elini çekmeyen bir partinin, toplumsal
muhalefete önderlik etmesi imkansız gibidir... 16.01.2018
Av. Cemil Can
DİPNOT:
(1) https://lookaside.fbsbx.com/file/Dersimli%20Kemal%20Tutuksuz%20Yarg%C4%B1lanacak %20%281%29.pdf?ken=AWw7H2eoknYFAxXXHU4B6_57J2BMBssxkyIIXFMe_oTFQOiV8i5IklgSbU__D yFS3yvEyeTIzh0VgEMj7rRcoxg Gwx36DOJV92Fg5XPTtEaWSpJpMXd3oAOZBVNWPzVBi7nKX9MeCCS8zmILh-Mn_xCHg0RKHqE8L0sAXNnXl51BIw
@#MedyaGünebakış ©#MedyaGünebakış
Av.
Cemil CAN, Ankara – Ocak.2018 – av.cemilcan@hotmail.com
http://www.medyagunebakis.com/ --- okkesb@turkfreezone.com,
|