ERGENEMİZİ GERİ İSTİYORUZ.!

Trakya’da Kanser Oranları Adeta Patladı.! Ergene Can Çekişiyor.! Ergene Ölüyor.! Ergene Ölürken Çevresindekileri de Öldürüyor.!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

ERGENEMİZİ GERİ İSTİYORUZ.!

Trakya’da Kanser Oranları Adeta Patladı.! Ergene Can Çekişiyor.! Ergene Ölüyor.! Ergene Ölürken Çevresindekileri de Öldürüyor.!

20 yıl önce Ovacık’ta bir miting yapıldı. Hakan Dedeoğlu öncülüğünde 9-13 yaşlarında öğrenciler tek ses olarak haykırdılar. ”Ergenemi Geri İstiyorum”…. Ergene Nehri çok kirliydi, hastalık saçıyordu ve kokudan ders yapamıyorlardı. Umdular ki yetkililer seslerini duyacak ve Ergene Nehri yine tertemiz akacak! Ne mi oldu? Aradan 20 yıl geçti ve bu geçen zaman zarfında yetkililer hiç bir şey yapmadı.

Kanser oranları adeta patladı. Ergene can çekişiyor… Ergene ölüyor…

Ergene ölürken çevresindekileri de öldürüyor. 20 yıl sonra Hakan Dedeoğlu yine Ovacık köyünde önceki mitinge katılan öğrenciler ve çevre halkıyla bir kez daha haykırdılar. ”ERGENEMİ GERİ İSTİYORUM” Duymaz olan yetkililerin bu feryadı duyması dileğiyle bu feryadı sizlere duyurmak istiyoruz:

ERGENEMİZİ GERİ İSTİYORUZ.!

Dünya da ilk defa çocukların gerçekleştirdiği çevre mitingiydi.

20 yıl önce Lüleburgaz’a bağlı Ovacık Köyü’nde 9 Haziran 2002 tarihinde Ergene Nehri’nin kirliliğini Ergenel’i çocuklarla ve doğaseverlerle protesto eden Trakyalılar, 20 yıl sonra yani 9 Haziran 2022 Perşembe günü tekrar Ergene boyunda bir araya geldi.

Ergene Nehri’ndeki kirliliğe dikkat çekmek amacıyla yapılan mitingin üzerinden tam 20 yıl geçti. Aradan geçen sürede Ergene Nehri’nde nelerin değiştiğini görmek için 20 yıl önce neredeyse çocuk yaşlarda o mitinge katılanlarla, 9 Haziran 2022 günü bir kez daha birlikte olduk.

Ergene’de neler olmuş görelim ve katılımcılardan dinleyelim.!

Burası Ergene Nehri.! Ne yazık ki çok kötü bir koku var. Müthiş bir kirlilik var ve devam ediyor. Şu an bu köprü Lüleburgaz’ın Eskibedir köprüsü. Yıllardır süren bu mücadele, 35 yılı geçti halen devam ediyoruz. Yine zehir saçıyor, gerçekten öldürüyor.! 85 deremiz var ve ne yazık ki onlarda giderek kirlenmekte ve topraklarımız, havamız bütün bu olumsuzluklardan nasibini almakta.!

Gerçekten buna çok üzülüyoruz ve Trakya halkımızın sesi olmaya çalışıyoruz.

O kadar ilginç bir şey ki bu Ergene taşkın döneminde buğday ekili tarlaya girmiş ve bu alanda buğday çıkmamış. Kanserli bir alan gibi aynı.

Suyun girdiği bölgede buğday yetişmemiş.

20 yıl önce olduğu gibi aynı gün ve saatte Ovacık köyünde toplandık. 20 yıl önce dünyada ilk defa 9-13 yaş grubu çocuklarla bir miting gerçekleştirdik ve ”Ergenemi Geri İstiyorum” dedik. O çocuklar şu an 29 ve 33 yaşlarında. Ve onların da çocukları oldu. Torunları da olacak… Ama ne yazık ki yetkililer Ergene’mizin kirlendiğinin farkında olamayacaklar. Ta ki evlerine kanser hastalığı girinceye kadar…

20 yol önce hazırlanan orijinal afiş

Umarız 20 yıl önce çağrıda bulunan çocukların torunları olmadan Ergene’yi temizlerler. Benim bütün gayretim bu. Aslında 35 yıldır gönüllülük temelinde bu işle uğraşıyorum.

Gülfem Tokatlı, 20 yıl önce yapılan mitingin gönüllü çocuğuydu

20 yıl önce Hakan Dedeoğlu’nun öncülüğünde buradaydım. Burada bir umudumuz vardı. Daha heyecanlıydık. Ergene 20 yıldan beri çok kirli. Hasta etmeye devam ediyor.

O zamanlarda çok kirliydi, kokusu çok kötüydü. Ben bu okulda eğitim aldım kokudan sınıflarda duramıyorduk. Bu sebeple toplanmıştık 20 yıl önce sesimizi duyurabilmek adına! 20 yılda yetkililere maalesef sesimizi duyuramadık. Benim şimdi kızım oldu. Bir de 7 yaşında oğlum var.

Gelinen noktada biz Ergene kirliliğiyle büyümüş bir nesil olarak ben çocuklarımızın da bu şekilde büyümelerini istemiyorum. Bu defa yaptığımız toplantıyla inşallah sesimizi duyururuz ve bizim maruz kaldığımız bu kirli havaya çocuklarımız maruz kalmazlar.

Biz Ergene Çocuklarıyız

İlyas Kılıç;20 yıl önce yapılan mitingin gönüllü çocuğuydu

Biz Ergene çocuklarıyız. Yedi yaşında 9 Haziran 2002 yılında Ergene’mi Geri İstiyorum eylemi yapılırken biz 1. sınıfa başlamıştık. O eylem yapılırken çocuk aklıyla içimizde çok büyük bir sevinç vardı. Çünkü Ergene Nehrinin kirliliğini çocukluğumuzdan beri biliyorduk;

Bu mitingin birçok şeyi değiştireceğini ve Ergene’nin bir kaç sene sonra tertemiz akacağını düşünüyorduk. Ama bu çocuk düşüncesi ne yazık ki boşa çıktı. Yıllardır Ergene Nehrinin kirliliğiyle ilgili verdiğimiz mücadelede bir arpa boyu yol alamadık.

Zaman zaman 7 yaşımdan beri olan bu mücadelemde arkadaşlarım bana soruyorlar İlyas Ergene Nehri ne zaman temizlenecek diye. Ben şunu söylüyorum. Ergene’nin temizlenmesi bizim toplumsal ve kitlesel irademizle gerçekleşebilir ancak.


ERGENEMİ GERİ İSTİYORUZ.!

Hakan Dedeoğlu: O gün (20 yıl önce)Ahmet Kozuk Ovacık İlköğretim Okulu müdürüydü. Beni aradı Hakan Bey okulda ders yapamıyoruz, çocukların gözleri yanıyor kirlilikten ne yapabiliriz.? Atladım geldim.


Bizler Ergene’nin kokusuna alışmıştık ama yakın çevredeki insanlar kadar alışık değildik. Gözlerimiz yandı, sulandı. O gün maskeler takıldı. Bu gün takılan maskeler gibi. Biz o maskeleri taktığımızda ”siz bu işi abartıyorsunuz” demeye çalıştı bazı yetkililer. Abartmadığımız 20 yıl sonra bizlerin ve yakınlarımızın yaşadıkları hastalıklarla ortaya çıktı. Bizim şu anki talebimiz bir 20 yıl daha beklemeyelim. O günkü çocuklarımızın bu gün çocukları olmuş, hiç olmazsa torunları olmadan çözelim istiyoruz.

Biz burada miting falan yapmadık. Adeta hani insan çok sevdiğinin mezarına gidip dua eder ya! Adeta onun gibi. Ergene muhteşem bir geçmişe sahip binlerce yıldır. Daha öncede ifade ettiğim gibi ergenlik, üretkenlik, verimlilik, bereket anlamına gelen Ergene ismi son 30 yıldır ölüm yaratıyor. Ölüm kusuyor. Hepimiz ölüyoruz. Bunu değiştirmek zorundayız. Artık kurtuluş yok. O parti, bu parti, iktidar…. Böyle bir şey değil. Kanser kimseyi ayırmıyor. Bu gün Edirne’ye gidelim, Tekirdağ’a gidelim, Kırklareli’ne gidelim onkoloji servislerine bir bakalım. Çapa’ya gidelim Trakya’lı hastaların sayısı nasıl bir yüzdeye ulaşıyor. Ölen 10 kişinin kesinlikle 7 kişisi kanserden ölüyor.

İlyas Kılıç: Hakan abimin söylediklerine şunu eklemek istiyorum. Ben Ege Üniversitesinde okudum ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden çok fazla arkadaşım vardı. Benim Lüleburgaz’lı olduğumu duyunca bana şunu sordu:
-Sağlık Bakanlığı her bölgenin kanser oranlarını açıklıyor ama Trakya Bölgesinin kanser oranlarını açıklamıyor. Neden?
Sağlık Bakanlığı her yerin kanser oranlarını açıklıyor ama Ergene Havzasının ve Ergene’n geçtiği yerlerdeki Kanser oranlarını açıklamıyor. Çünkü oranlar çok yüksek. Bütün Türkiye’de Onkoloji bölümü bir kat halinde ama Trakya Üniversitesinde bağımsız bir hastane haline gelmiş durumda.

Erdinç Orcan, Eski Muhtarın Oğlu

Erdinç Orcan: Biz Ergene’yi yatağında kendimiz zehirledik. Sonuçlarını da anne-babalarımız kanser hastalığından kaybederek ödüyoruz. 20 yılda çok fazla bir şey değişmedi. Dünyada diğer devletlerde(mesleğim dolayısıyla gezdim, gördüm, sanayileşme tabii ki var ama sanayileşmeden doğan kirliliğe çözümler üretiyorlar Biz de Trakyalılar olarak, Türkiye Cumhuriyeti olarak burayı hem kalkındırıp hem de çevre kirliliğine çözüm bulabiliriz diye düşünüyorum…

Dr. Murat Gerenli, L.Burgaz Belediye başkanı

Dr. Murat Gerenli: Çok güzel söylediniz az önce. Avrupa’da da sanayi var. Sanayiye ihtiyacımız var. Enerjiye ihtiyacımız var. Bunlar olmadan olmaz! Ama çevreyle uyumlu, çevre dostu sanayiyi çok rahat hayata geçirebiliriz. Sorunların çözümler için herkes bir şeyler yapmalı… Hepimiz elimizden geleni yapmalıyız…

Ama Ergene Nehri için öncelikli olarak yapılacak ilk doğduğu yerde döküldüğü noktaya kadar bütün kirletici unsurların tek tek tespit edilmesi ve her biri için gerekli önlemlerin alınmasıdır.

Safiye Bican, Ovacık Köyü Sakini

Safiye Bican: Pancar ekiyorduk, su içiyorduk, çocuklarımız yıkanıyordu…

O zaman çok temizdi. Billur gibi suyu vardı. Suyumuz yetmiyordu, su içiyorduk. Benim eşim 56 yaşında kanserden öldü. Sabahleyin kalktığımda camımı açamıyorum kokudan.

İlyas Tokatlı, Ovacık Köyü Muhtarı

İlyas Tokatlı: Ben çocukluğumda yüzmeyi burada öğrendim. Tarımı burada öğrendim. Pancar ekmeyi burada öğrendim. 1985 yılına kadar suyu dahi buradan içiyorduk. Benim babam kanserden rahmetli oldu. Be kirliliği gördüm, benim kızım gördü, torunum görmesin. Ergene temiz kalsın.

Rahim Cumalı, Çengelli Köyü Muhtarı

Rahim Cumalı: Kooperatif Başkanı olarak konuya değinmek istiyorum. Ergene’nin temiz aktığını düşünürsek bu ova köyleri komple hayvancılıkta yem maliyetleri açısından çok ciddi karlar elde edilir. Bu nedenle hayvancımızın, çiftçimizin bu konuya daha duyarlı olması lazım. Birlik beraberlik olarak bu konu ile tek ses olarak mücadele etmeliyiz.

Hakan Dedeoğlu: Bu topluluğun burada çok samimi olduğunu, çok duygulu olduğunu görüyorum. Görüyorum. Her partiden insan var burada. Artık kurtuluş yok. Kanser o partiye bu partiye bakmıyor.

Hakan Dedeoğlu: Ergenemizi Geri İstiyoruz.!

aÖzgür İfade ®️ | İstanbul'un Siyasi Gazetesi,



@ #ÖkkeşBölükbaşı © #medyagunebakis.com,

 

https://www.facebook.com/groups/disder/?multi_permalinks=5433066570079261%2C5431044013614850¬if_id=1655089191639583¬if_t=group_activity&ref=notif

Diğer Haberler

  • DOĞA ve DERELER AFFETMEZ
  • AFET KOORDİNASYONUNDA YAPAY ZEKA.!
  • SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM
  • *UYGULANMAYAN PLANLAR NİYE YAPILIR*
  • *TRAKYA’DA SULAR KİRLENİYOR, TÜKENİYOR*
  • INTERNATIONAL CLEAN ENERGY DAY 2024:
  • ÇANKIRI *TUZ TRENİ EKSPRESİ* SEFERDE
  • EVEREST ZİRVESİNE ÇIKAN KAZAK DAĞCI
  • TURİZM ÇOK DAHA ÇOK BÜYÜYECEK
  • KAYAK SEVEN GAZETECİLER KAZAKİSTAN’DA
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP