Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ1972 Yılında İsveç’in Stokholm Kentinde Yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda Alınan Bir Kararla, 5 Haziran, Dünya Çevre Günü Olarak Kabul Edildi.
DÜNYA ÇEVRE GÜNÜDE Birleşmiş Milletler 2014’ü ‘Kalkınmakta Olan Küçük Ada Devletleri Yılı’ ilan etmişti. Türkiye’de TEMA Vakfı da 5 Haziran nedeniyle iklim değişikliğinin küçük ada devletlerinin yanı sıra denize kıyısı olan ülkeler için de büyük tehdit oluşturduğunu hatırlatarak bir değerlendirme yaptı. Bu Değerlendirmedeki Bilgilere Göre; * Atmosferdeki karbondioksit miktarı, insan kaynaklı faaliyetler sebebiyle son 800 bin yıldır gelmediği bir düzeye geldi. * Fosil yakıt kullanımı, ormanlar ve tarım arazileri gibi yutak alanların kaybedilmesi, hızla artan karbondioksit miktarı, iklimin insan kaynaklı sebeplerle değişmesine sebep oluyor. * Değişen iklimler Dünya’daki tüm ekosistemleri ve medeniyeti etkiliyor. Kuzey Buz Denizi’ndeki buzulların iklim değişikliğine bağlı olarak erimesi ile deniz seviyesi yükseliyor. Gerçekleşen kuraklık, sel, fırtına gibi aşırı hava olayları; Türkiye dâhil olmak üzere birçok ülkeyi ciddi şekilde etkiliyor. R- * 2013 Dünya Afet Raporu’na göre, en fazla ölümün siklon, sel ve su baskınlarında yaşandı. Sel ve su baskınlarından dolayı 2 milyon insanın mağdur oldu. Türkiye’de de, tüm dünyada olduğu gibi, başta kuraklık ve seller olmak üzere meteorolojik ve hidrolojik afetler oldukça sık meydana geliyor, ciddi can ve mal kayıplarına yol açıyor. * 2012’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan çalışmaya göre, Türkiye’de insan kaynaklı iklim değişikliğine bağlı olarak sadece büyük şehirlerde meydana gelen sel hasarlarının neden olduğu maddi kayıplar, depremlerin neden olduğu maddi kayıplara yaklaşmış durumda. Sadece yıldırımların yol açtığı can kaybı sayısı ise son iki yılda yüzlerce kişiye ulaştı. * IPCC - Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli raporlarına göre, deniz seviyesi geçtiğimiz yüzyıla göre yaklaşık * Deniz seviyesinin * Dünyanın en küçük ada devleti olan ve 9 adadan oluşan Büyük Okyanustaki Tuvalu, iklim değişikliği nedeniyle sıcaklığın bir derece daha artması durumunda tamamen sular altında kalacak. * İklim değişikliğinin sebep olduğu deniz seviyesindeki artışın, Türkiye’nin kıyı şeridindeki şehirlerini de tehdit etmesi bekleniyor. Bununla beraber, Türkiye’nin içinde olduğu bölge için yapılan öngörüler, iklim değişikliğine bağlı olarak artacak kuraklıklara, su varlığının azalmasına ve ani yağışlarla gelebilecek sellere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini de gösteriyor. * İklim değişikliği ile mücadele etmek için hala zamanımız varken harekete geçmemiz gerekiyor. TEMA Vakfı, acilen fosil yakıta bağımlı hayat tarzlarımızı değiştirmemiz gerektiğinin altını çiziyor ve meralar, ormanlar, denizler, nehirler gibi atmosfere salınan karbondioksiti tutacak yutak alanları korumamız gerektiğini belirtiyor. * Türkiye’de 2014 Mart ve Nisan ayları içinde yapılan mevzuat değişiklikleri ile doğal varlıkların geleceği tehlikeye atıldı. * 18 Mart 2014’te Milli Parklarla ilgili yönetmelikte yapılan değişiklikle koruma altındaki milli parklarda yatırımların önü açıldı. * 4 Nisan 2014’te Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği değiştirilerek doğanın en önemli varlıklarından sulak alanların geleceği tehlikeye atıldı. * 18 Nisan 2014’te Orman Kanunu’nun ilgili yönetmelikleri değiştirildi. Verilen izinlerin kapsamı genişletildi. Ormanların hafriyat dökmek bile serbest hale geldi. HES’ler Türkiye’de 2006’da yürürlüğe giren Su Kullanım Hakkı Anlaşması çerçevesinde mevcut akarsular 49 yıllığına özel şirketlere kiralandı. O tarihten sonra da hızlı bir hidroelektrik santral süreci başladı. İrili ufaklı yurdun dört bir yanındaki akarsulara yapılması planlanan HES’lerin sayısı 2 bini aştı. Hızlı ilerleyen HES inşaatları doğaya geri dönüşü imkânsız zararlar verdi. Havza planlaması yapılmadan bir vadiye tek bir dere üzerine 30’de fazla projeyle sular tünellere alındı. Türkiye, 2023 enerji hedefleri çerçevesinde dünyanın ilk 10 büyük ekonomisine yükselmek istiyor. Hedeflerin arasında da enerji başlığı önemli bir paya sahiptir. Dışa bağımlılığın azaltılması amacıyla yeni yatırımlar ön görülüyor. Ancak kömürlü santralle çalışacak enerji santrallerinin hedefi çevre açısından ciddi seviyede tehdit içeriyor. Bugün itibariyle Türkiye’nin kurucu gücü 65 bin megavat. Kömürlü santrallerin payı ise sadece 13 bin megavat (Yaklaşık yüzde 20). 2023’te kurulu gücün 100 bin megavatın üzerine çıkarılması hedeflenirken, kömürlü santrallerin payının da 59 bin megavata çıkarılması amaçlanıyor. * TERMİK SANTRAL YENİLENEBİLİR ENERJİ Çorlu'da Ağaç Dikme KampanyasıTekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında 'Ağaç dikme kampanyası' düzenlendi. Çorlu Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü tarafından organize edilen ağaç dikme kampanyası, Şahinler Ortaokulu 7. sınıf öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Yenice Mahallesinde bulunan ağaçlandırma alanında gerçekleştirilen etkinlikte öğrencilere, kentlerde nüfus artışı ve sanayileşme ile birlikte ortaya çıkan çevre kirliliğinin sebepleri ve tedbirleri hakkında bilgiler verildi. Çorlu Belediyesi tarafından öğrencilere dağıtılan uçurtmalar katılımcı öğrenciler tarafından uçurulurken keyifli anlar yaşandı. Ağaç dikme kampanyasına Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından fidan desteği sağlanırken, etkinliğin bitiminde ise Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından katılımcı öğrencilere ikramda bulunuldu. DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ'NÜN SÜRDÜRÜLEBİLİR RAKAMLARI
|
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP