Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
BUNDAN BÖYLE SEÇİM MEÇİM YOK.! Görünüşe Bakılırsa, Bundan Böyle Ülkemizde Seçimler De Yapılmayacak.!.? Habur Rezaletinde Olduğu Gibi Türk Halkı Oslo'da Varılan Mutabakatı Da Kabul Etmiyor.! PKK'nın şehir yapılanması olarak bilinen KCK, “açlık grevi” ile hiç değiştirmediği siyasi taleplerine meşruiyet zemini hazırlama çabası içindedir. Kendileri için cezaevi koşullarının düzeltilmesini isteselerdi, bunu anlamak daha kolay olabilirdi. Onlar, öncelikle Apo'ya uygulanan “tecrit”in kaldırılmasını istiyorlar. Gerçekte 40 bin kişinin ölümünden sorumlu olan bir katile, “özgürlük” istiyorlar.! “Kürtçe savunma”, “anadilde eğitim” için de aynı kararlılıkla direniyorlar.! PKK'nın Meclis'teki uzantısı BDP'nin milletvekilleri de “açlık grevi”ne katılma kararı almışlar. Hükümet, zaten Oslo'da pek çok konuda PKK ile anlaşmaya varmıştı. Anlaşma konuları arasında, açlık grevine konu edilenler de var... Belli ki, “açlık grevi” ile toplumu hazırlıyorlar.! Demek ki, toplum bölünmeye henüz hazır değil.! Muhalefet ne yapıyor.? MHP, AKP'nin dümen suyuna girmiş, kolay kolay da kurtaracağa benzemiyor. Bahçeli, kaderini Erdoğan'ınkine bağlamış, el ele tutuşmuş yürüyorlar.! Anlayacağınız MHP'den umut yok.! Y-CHP'ye gelince, Kılıçdaroğlu, “Anadilde eğitim” konusu hariç, PKK'nın diğer taleplerinin kabul edilmesine sıcak bakıyor! Atatürk'ün partisi, PKK'nın avukatı Sezgin Tanrıkulu'nun peşine takılmış, bir bilinmeze doğru yol alıyor.! Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i ziyaret ettikten sonra, söylenen sözler ise, yenilir yutulur gibi değil.! Sorulan bir soru üzerine Kılıçdaroğlu: ”Anadilde eğitime toplum henüz hazır değil” demiş. Ona göre, toplum hazır olunca sorun yok, anadilde eğitim yapılabilirmiş. Başbakan'a göre, Türk milleti 27 ayrı etnik gruptan oluşuyor. Bizimkine göre, 27 ayrı dilde eğitim ve öğretim verilebilirmiş. Devlet daireleri ve üniversitelerde 27 ayrı dilden eğitim verildiğini düşünün. “Toplum hazır” olduktan sonra, Y-CHP'ye göre sorun bitiyormuş.! Böyle bir şey gerçekleşince; ulusal bütünlükten, devletin üniter yapısından söz etmek mümkün olabilir mi? Hazret bunu hiç düşünmemiş galiba... Bir ülkenin, bir tek mermi atılmadan, sadece dil üzerinden parçalanması böyle oluyor anlaşılan... Diğer yandan, “Büyükşehir Yasası” ile 29 eyaletin alt yapısı hazırlanıyor. “Bölünme Anayasası”na verilen katkı da aynı amaca hizmet ediyor elbette. Bugünlerde Y-CHP'nin tek derdi, “Büyükşehir Yasası” ile Ümitköy ve Çayyolu'ndaki bazı semtlerin, Etimesgut ve Çankaya ilçelerine bağlanmış olması galiba. Bu değişiklikle, 44 bin CHP'li oy, Yenimahalle'den kopartılacakmış.! MHP'lilerin ağırlıkta olduğu Çayyolu ve Alacaatlı Köyü, yine MHP'nin Belediye Başkanlığını kazandığı Etimesgut İlçesine bağlanıyormuş. CHP'lilerin ağırlıkta olduğu Konutkent ve Yaşamkent mahalleleri ise, aynı şekilde CHP'nin Belediye Başkanlığını kazandığı Çankaya'ya bağlanacakmış.! Pratikte bu mahallelerin seçmeninden seçme hakkı alınmış gibi. Aslında bu tür düzenlemelerle; rejim değişikliğinin temelleri atılıyor, başkanlık sistemine geçiş yolu hazırlanıyor, ülke bölünmeye doğru sürükleniyor, kimsenin umurunda değil.! Y-CHP'nin tek önceliği kaybedilme olasılığı belirmiş bir ilçe belediyesi.! Demek ki, toplumu bölünmeye hazırlamakta, Y-CHP'nin de üzerine aldığı bazı görevler varmış.! Bu işe bizim “Brutuslar” ne diyor, doğrusu çok merak ediyorum... Ana muhalefet partisi, ülkenin eyaletlere bölünmesinde hükümetten daha hevesli gibi.! Genel Başkan Kılıçdaroğlu, vaktiyle “Anayasa Uzlaşma Komisyonu”nun CHP’li üyelerinden, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ruhunun yeni anayasaya yansıtılmasını istemişti. Genel seçimler öncesinde de, iktidara geldiğinde bu sözleşmenin çekince konulmuş bütün maddelerini imzalayacağını söylemişti. Böylece ikinci İsrail'in ülkemiz içerisinde kurulması için şart gözüken “toplumu hazırlama” görevini fazlasıyla yerine getirmiştir.! Başka bir ifade ile söylemek gerekirse, “Büyükşehir Yasası”nın bir adım sonrası, Sevr'in Lozan'da atıldığı çöp kutusundan çıkartılarak, yeniden duvara asılmasıdır... Görünüşe Bakılırsa, Bundan Böyle Ülkemizde Seçimler De Yapılmayacak.!.? KHK'ler ile belediye başkanları atasınlar bu iş tamam olsun. Nasıl olsa, yasal düzenlemelerle oyları yığınlar halinde, ihtiyaç duydukları yerlere taşıyabiliyorlar.! Zaten Milletvekili Seçimi İçin De Tek Seçici Erdoğan Değil Miydi.? Demokrasinin en önemli aracı olan “genel seçimler” ve “halk oyu”na başvurmak, ortadan kaldırıldıktan sonra, boşuna yere neden masraf yapalım. Varsın milletvekilleri gibi belediye başkanlarını da başbakanımız atasın.! Bunca hizmetlerinden sonra, herhalde bir Çankaya Belediyesi'ni de Kılıçdaroğlu'na bırakır.! Av. Cemil Can Av. Cemil Can, http://www.medyagunebakis.com/ okkesb61@gmail.com, TDFAJANS – Toplum Dinamikleri Fikir Ajansı Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda; Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.! Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa; Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur. Dünyada Her Millet İcraatına Tahammül Ettiği Hükümetin Mesuliyetine Ortak Sayılır…! Mustafa Kemal ATATÜRK TEK YOL DEVRİM.! YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.! Yaşasın Halkların Kardeşliği.! KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.! ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZLIK VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.! Hazırlanmakta olan AKP Anayasası Halkımız İçin Kölelik Anayasasıdır, KÖLELİK ANAYASASINA HAYIR.! BOP PROJESİNDE TÜRKİYENİN ROLÜ
Emperyalistler Tarafından, Müslüman’ın Müslüman’aKırdırıldığı Ve Bunun Taşeronluğunun Da KendineMüslüman’ım Diyen Kendi Liderleri AracılığıylaYapıldığının Ve Emperyalistlerinin Esas Amacının DaOrtadoğu’da Siyonistlere Hizmet Eden SözdeKürdistan, Gerçekte Büyük İsrail'i Kurmak OlduğununTüm Müslümanlar Tarafından Bütünüyle AnlaşılmasıDileğimle…Ayşe Eren
EĞER BİR ÜLKEDE “Hukuk Üstün Değilse, Adalet Yok Hükmündedir...” "Türk Yargısında Kronik İşlev Bozukluğu Var" Bağımsız Bir Millet Olan Papua Yeni Gine, Parlamenter Demokrasi Sistemini Kabul Etmiş Ülkelerdendir. "Adil Yargılamayı Etkileme Suçunun Oluşabilmesi İçin, Öncelikle Adil Yargılamanın Olması Gerekir." Türkiye, ‘Hukuk Devleti İlkesizlikleriyle Malul’ Ülkeler Kategorisini Oluşturan ‘Hibrit Rejimler’ Arasında 88. Sıradadır. SU HAYATTIR… SU BİR HAKTIR… SU, KAYNAK DEĞİL, DOĞAL VARLIKTIR. SU YASASI ÇIKARILMALIDIR.! TEMA Vakfı Eko Siyaset Bildirgesi: “Salt ekonomi odaklı projeler dönemi bitmeli, Ekolojik Siyaset dönemi başlamalıdır.!” GELECEĞİN TÜRKİYE’Sİ İÇİN TEMA VAKFINDAN PARTİLERE..! “Yaşamın sürdürülebilmesinin” ve “sürdürülebilir gelişmenin” ön koşulu “çevrenin, toprağın, suyun, ormanın, biyoçeşitliliğin” korunarak yönetilmesidir. ÜLKEMİZ, TOPRAKLARIMIZ… GÖZ GÖRE GÖRE ÇÖL OLMASIN.! YEŞİL OLMASI İÇİN DESTEK OLUN.. |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP