Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
“BURASI SANATIN İSTASYONU” İstanbul Sanat Akademisi, Sanat ve eğitimin iç içe olduğu bir kurumdur. Sanattaki yaratıcılık adına sizi özgür bırakan, ancak koyduğu ilkelerden de ödün vermeden 31 yıldır var olmuş bir akademi olan İstasyon Sanat Akademisi’ndeydik. Başarısının sırrını öğrenmek, eğitim programlarıyla ilgili bilgi almak ve kurumu daha yakından tanımak adına “Burası sanatın istasyonu” diyen İstasyon Sanat Akademisi iletişim sorumlusu Sayın Emel Düzenli ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik… İSTASYON SANAT AKADEMİSİ - RÖPORTAJI www.medyagunebakis.com, Öncelikle akademinizde genç-yetişkin herkesi eğitim ve sanatla buluşturduğunuz için teşekkür ederiz. İstasyon Sanat Akademisi 1980 yılında ressam Sabri Berkel, Nurullah Berk, Hülya Düzenli, heykeltıraş Seyhun Topuz ve Yüksek Mimar Ömer Düzenli tarafından İstasyon Sanat Evi adıyla kurulmuş, İstasyon Sanat Akademisi’nin o günlerden bu günlere geliş öyküsünü sizden dinleyebilir miyiz.? Emel Düzenli: Evet, doğru 1980 yılında “sanat evi” adıyla kuruldu. Kurulurken amaç Türkiye’de gerçekleştirdiği, “ilk”leriyle çok bağlantılıdır. Türkiye’de ilk kez hobi olarak desen-yağlı boya atölyesi, Türkiye’de kavram olarak da ilk olan çocuklarla sanat atölyesinin oluşması bunun en güzel örnekleridir. Kurulduğu günden bu güne üniversitelerin güzel sanatlar fakülteleri yetenek sınavlarına hazırlık kursları da vermektedir. Kurumun kurucuları -ressam Hülya Düzenli ve Y. M. Ömer F.Düzenli- iki kardeş olup, eğitimci bir aileden gelmekte, ikisi de Mimar Sinan Üniversitesi mezunudurlar. İstasyon sanat Evi’nin misyon ve vizyonun oluşmasında en büyük katkıyı koyan, ilkelerini oluşturan iki büyük usta; Prof. Ressam Sabri Berkel, ressam ve sanat eleştirmeni Nurullah Berk’tir. Ayrıca Heykeltıraş Seyhan Topuzunda katkıları büyüktür. Ardından da diğer sanat insanları katkı vermişlerdir, Ressam Prof. Dr. Adnan Çoker ve değerli müzik insanı Timur Selçuk gibi…Sanat evi ismi sıcak başlangıç ve sanatla bütünleşmenin doğallığını tanımlamaktadır, değil mi.? Sonrasında taleplerin artmasıyla değişimler ve şubeler oluşmaya başladı, Bu dönemde ismi “İstasyon Sanat Merkezi“ oldu. Sonra yayınlar (kitap, dergi vb.), akademik çalışmalar, yurt dışındaki üniversitelere yatay geçiş hakkı ile adı bugün ki hali olan İstasyon Sanat Akademisi oldu. İstasyon sanat akademisi başta koyduğu ilkelerden ödün vermeyerek bu güne gelmiştir. 88 yıllık cumhuriyetin 32 yılında var olmuş ve her zaman “ilk”lere de imza atmış bir kurumdur. www.medyagunebakis.com, İstasyon Sanat Akademisi kurulduğu günden bu yana hep ilklere imza atan bir kurum olmuş ve aynı zaman da Türkiye’de ilk özel sanat akademisi olma özelliğini taşıyan okulunuz bölümleri itibariyle de diğer akademi ve okullara ışık tutmuş ve öncü olmuş. Gün geçtikçe yeni bölümler de ekleniyor. Bu bölümler açılırken piyasadaki ihtiyaçlar doğrultusunda mı hareket ediliyor ya da sanatla iç içe olan bölümler olmasına mı dikkat ediliyor? İlerleyen günlerde de yeni bölüm ve şube açma düşünceniz var mı? Varsa bizde buradan duyurmuş olalım. Emel Düzenli: Evet, ilkleri yaratan iki neden vardır. Birincisi koşullardır. Bu ülke ya da çevre koşulları olabilir ya da bu fikri ortaya atan kişilerin koşulları olabilir. Ancak İstasyon Sanat akademisi bu şekilde koşullara bağlı olarak devam etmedi. Kurumu kuranların eğitimci bir aileden gelmesi, geniş ufukları, görüş zenginliği, parlaklığı ile oluştu. Aynı zamanda ülkedeki değişimi izlemeleri gereksinimleri önceden görmelerinin de buna katkısı oldu. Örneğin, 1983 yılına gelindiğinde İGSA -İstasyon Güzel Sanatlar Akademisi- Türkiye’de ilk kez Moda Tasarımı ve Stilistlik bölümünü kurdu. Stilistlik sözcüğü yoktu, moda tasarımcısı kavramı yoktu, çünkü ne meslek liselerinde ne de üniversitelerde bu bölümler yoktu, herhangi bir eğitim kurumu yoktu. Hülya Hanım ve Ömer Beyin yaratıcı zekâsı, çabaları bu bölümlerin eğitim programlarını oluşturmalarını sağladı. Yurt dışındaki üniversitelerin eğitimleri araştırıldı, ders programları incelendi, kitapları getirildi, çeviriler yapıldı. Anımsayınız, 1980’li yıllar o dönemde bilgisayar çok az ve internet yoktu. Bu zor şartlar altında İngiltere’den, Almanya’dan, Fransa’dan, Amerika’dan, İtalya’dan bu kitaplar ve programlar getirildi ve çevrildi. Çok yoğun bir çalışmayla ilk kez bu bölüm kuruldu. Çünkü Türkiye de tekstil sektöründeki ilerleme görüldü, ihtiyaç vardı, ancak eleman yoktu… İstasyon Sanat olarak MOST - Moda Tasarımı Stilistlik bölümü, lise eğitiminin üzerine koyulabilecek bir eğitim programı olarak hazırlandı. O dönemde beyaz yakalı çalışanların büyük bir kısmı ortaokul veya lise mezunuydu. Salt bu bile İGSA’nın bu ilkesinin o dönemlerde ne kadar iddialı ancak doğru olduğunu göstermektedir. Bu bölümle birlikte tasarım defileleri gerçekleştiril, bu da bir “ilk”ti. Ardından tasarım yarışmaları – bu da bir “ilk”tir!- yapıldı. O yıllara kadar yapılan defileler, yemekli büyük salonlarda sunulan giyilebilinir satış amaçlı olurdu. Oysa tasarım defilesi sadece tasarımın seyre sunulduğu, balo salonlarında, podyuma dönük ve tiyatro düzeneğine benzer hazırlanmış, showlardır. Tahmin edersiniz ki, insanlara o dönemde bu kuralları koymak, değişimi kabul ettirmek kolay olmadı... 1984 yılında ise iç mimarlık bölümü kuruldu. O yıllarda da sadece Mimar Sinan Üniversitesinin Mimarı fakültesinde böyle bir bölüm vardı, ama diğer üniversitelerde bu bölüm yoktu. Arkasından grafik tasarım bölümü açıldı. Bunların hepsinde 2 yıllık bir eğitim ve en az lise mezunu şartları daha o yıllardan koyuldu. Daha sonra bu gelişmeleri sanat bank ve sanat galerileri izledi. Bunların hepsi bir eğitim programının içerisinde olan ve ona bağlı olan çok önemli ve yeni kavramlardı. Şubeler konusunda ise şu anda halen eğitime devam eden Taksim, Bakırköy, Kartal şubelerimizin yanında çok yeni olarak Moda şubemizi de ekledik. Moda şubemizde “çocuklarla sanat” çalışmalarımıza, yeniden başlayarak -ilköğretim çağında olan çocuklarımızı sanatla buluşturmak ki bizim ilk kuruluşta gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımızdan biridir- bir adım attık. Yakın bir zamanda özel ilköğretim okulumuzu da açacağız, beraberinde, etüt merkezi ve 5-9 yaş arasında ki çocuklarımız için de İngilizce eğitim bölümlerimiz çok yeni olarak hizmete girecektir. www.medyagunebakis.com, Okulunuzdaki bazı bölümler oldukça ilgi çekiyor. Örneğin Güzel Sanatlara hazırlık, İç Mimarlık ve Moda Tasarımı- Stilistlik. Türkiye’de ki birçok başarılı isim okulunuzdan mezun olmuş. Aynı zamanda güzel sanatlara hazırlık bölümünde her sene derecelerle üniversiteye giren öğrencileriniz var. Bu bölümlerde çok iddialısınız ve bu bölümlere gelmeyi düşünen kişilere neler tavsiye edersiniz? Emel Düzenli: Tavsiyeden önce nedenlerini açıklayalım isterseniz çünkü bir kurum hem ilk olup hem de ilkeleri doğru koyabilmeyi ve koruyabilmeyi başardığı zaman kalıcı olabiliyor. Bunu bu şekilde devam ettirebilirseniz önemli olursunuz. Bu bölümlerin yanında resim konusunda da önemli ve iddialıyız. Şimdi birçok kurum; örneğin belediyeler ücretsiz resim eğitimi veriyor. Nasıl veriyorlar.? Bu ilkeleri kim koydu.? Bunun yapılabileceğini ilk kim gösterdi? İstasyon Sanat Akademisi! Onun için altını çizerek söylüyorum 88 yıllık cumhuriyetin 32 yılında var olmak ve ilklere imza atmak çok önemli… Diğer bölümlere gelecek olursak; moda tasarımı bölümüne, mesleğe bu adı veren, bu mesleğin ilkelerini koyan kurumdur İstasyon Sanat Akademisi. Burası Sanatın İstasyonudur… İç mimarlığa gelirsek yine aynı şeyler geçerli ve dolayısıyla çok önemli. Güzel Sanatlara hazırlık; çizimle ve plastik sanatlarla ilgili bir eğitim kurumundan söz edince bu alanla ilgilenen, ilgi duyan kişilerin hepsi İstasyon Sanat Akademisi ismini biliyor. Bu da eğitimden ödün vermemekten kaynaklanıyor. İyi eğitim vermek kolay bir iş değil. Hobi amacıyla gelenlere bile, “desen yağlı-boya atölyesi” diyoruz biz. Eğitim bir disiplin işidir. İddialıyız çünkü şunu söyleyebiliyoruz; iyi eğitim vermek için buradayız. Sürekli eğitim programımızı her ay eğitimcilerimizle gözden geçiriyoruz. Her eğitim döneminin başlangıcında kendimize şunu sorarız: Ne yaptık.? Ne yapıyoruz.? Ne yapmalıyız.? Daha iyi nasıl olabiliriz?... Gelen kişilerinde severek ve isteyerek gelmesi ve beklentilerin karşılanması da İgsa’ yı önemli kılıyor. www.medyagunebakis.com, Özellikle İç mimarlık bölümüne gelmek isteyen öğrencileriniz için söyleyelim sertifikalarınız Milli Eğitim Bakanlığı onaylı ve çalışma hayatında geçerli bir sertifika. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz.? Emel Düzenli: Herhangi bir eğitim kurumunu kalıcı kılan mezunlarının gösterdiği başarıdır. Biz iyi eğitim veriyoruz ancak bazı ilkeler bu başarıyı getiriyor zaten. Derslere dörtte üç devam zorunluluğu, devamını alan öğrencinin sınavlarına girebilmesi ve hazırladığı projesini sunabilmesi gibi katı kurallar olabildiği için bunun getirdiği düzenli çalışmayla bu sertifikaya ulaşabiliyorlar. Bu da size iyi öğrenim getiriyor, işlerinde çok başarılı olmalarını sağlıyor ve iyi işler bulmalarını sağlıyor. İş başvurularında özgeçmişleriyle (CV) birlikte böyle bir portföyü sunduğu zaman iş bulma şansı çok yükseliyor, daha önce mezun olmuşların başarısı, sertifikalarını da çok değerli kılıyor. www.medyagunebakis.com, 1995 yılından bu yana İngiltere’de ki bazı üniversitelerle anlaşmalarınız var. 2 yılda sizden mezun öğrenciniz dilerse yatay geçiş ile İngiltere’deki Üniversitede 2 yıl daha eğitim alarak akademi sertifikalarını üniversite diplomasına çevirebiliyorlar, bu okulunuzun büyük bir artısı. Bu olanaktan yararlanmak için hangi bölümlere gelmek gerekiyor.? Emel Düzenli: Bizim mesleki eğitim bölümlerimizin 5 tanesi bu olanaktan yararlanabilir. Bunlar resim, takı tasarımı, grafik tasarım-reklam, moda tasarımı ve iç mimarlık bölümünden bu şekilde yararlanabilirler. Bunun bazı şartları var bu sertifikadan sonra yurt dışında eğitim hakkı kolay elde edilmiş bir hak değildir çünkü biz bu okullara bizim 2 yıllık eğitimimizin onların iki yıllık eğitimine denk olduğunu kabul ettirdik. Bunun özellikle altını çizmek istiyorum. İngiltere’de sistem sertifika sistemi ile gider. Bir yıl devam sonrasında bir üst sertifikaya geçerler ve 4 yılın sonunda lisans diploması alırlar. Bunu değerlendirmek isteyen öğrencilerimizin ders notu ortalamasının da %70 olmasına dikkat ediyoruz. www.medyagunebakis.com, İGSA öğrencilerinin büyük bir çoğunluğu üniversite mezunu. Siz bunu neye bağlıyorsunuz? İkinci bir meslek eğitimi için mi yoksa üniversite eğitimlerinin piyasa şartları ve çalışma hayatı için yetersiz olduklarını gördüklerinden mi size geliyorlar.? Emel Düzenli: Evet doğru. Ülkemizde eğitim seviyesi bundan 20 yıl öncesine göre çok farklıdır. Eğitim görenlerin sayısında artış olduğunu söylemek mümkün. Kalitesi konusunda kaygı taşıyor olsam da sayısal anlamda üniversite mezunlarında bir çoğalma var. Bize gelenlerin üniversite mezunu olmalarının birkaç nedeni var. Bunlardan bir tanesi genel olarak ülkemizde insanlar güzel sanatlarla ilgili ailelerin çocukları yönlendirme yetisine sahip olduklarını düşünmüyorum. Bu İşlerden çocuklarının gelecekte para kazanamayacaklarını düşünüyorlar. Bu güne kadar resim, heykel, müzik alanlarında hep çocuklarını uzak tutmayı tercih ettiler. Önce mesleğini eline al onları her zaman yaparsın dediler. Ancak çocuklar şimdi eskisi gibi değil, onları uyaran bilgisayar, TV, internet gibi görseller var. Çocuklar artık daha çok şeyin farkındalar. Sonuçta ne oluyor; çocuk üniversiteyi bitiriyor ve ilk para kazanmaya başladıkları zamanda gerçekten istedikleri güzel sanatlarla ilgili yapabilecekleri bir alanı seçiyorlar… Ve hafta sonu programlarından yararlanarak Moda, iç mimarlık, grafik, takı gibi alanlarda ilerliyor. İnsanlar eskiden şöyle söylerlerdi; işim ve hobim… İşin ayrı hobin ayrı olabilirdi ancak şimdi öyle bir imkân yok çünkü vakit yok. İstanbul gibi büyük kentlerde yaşayanların zamanı yok, dolayısıyla hobiniz işiniz olmak zorunda Bu yüzden de bize geliyorlar. Bu birincisi ancak bir diğeri de eğitimle ilgili genel anlamda kalitede düşüş var ama bu sadece bizim ülkemize has bir durum değil. Eğer böyle söylersek ülkemize haksızlık etmiş oluruz. Doğru bir teşhis olmaz. Biz yurt dışındaki diğer üniversitelerin eğitim kadrolarıyla da görüştüğümüz de onların eğitim kalitesindeki düşüşten, aynı şeyden şikâyetçi olduğunu görüyoruz. Dünyada genel anlamda eğitim kalitesinde bir düşüş var. Nedeni ise insanların görsel uyaranlarının fazla olması ile ilgili. İnsanlar daha önce okuyor, yapıyor ve dokunuyordu beş duyusuyla hissediyordu, araştırıyordu ve okuyordu. Şimdi, TV, Bilgisayar, İnternet, daha yoğun reklam ve uyarıcılarla artık okumuyor… Bunların sonuncunda eğitim-öğretim kalitesinde düşüş oluyor. www.medyagunebakis.com, Son olarak şunu soralım; okuduğu bölümden ya da mesleğinden memnun olmayan ve ya emekli olmuş ama içinde ukde kalmış olanlar ya da ben bu vakitten sonra bir şey yapamam diyen insanlara buradan bir çağrı yapmış olalım. Onlar için “aile sıcaklığını yansıtan bu kuruma biz her yaştan herkesi bekliyoruz.” Diyebilir miyiz.? Siz neler söylemek istersiniz.? Emel Düzenli: İstasyon sanat akademisinin adının “istasyon” olması çok önemli, burası sanatın istasyonudur. İstediğiniz kadar, istediğiniz sürece gelip bizimle beraber sanat yolculuğuna çıkabilir istediğiniz peronda ayrılır, dilerseniz bir süre sonra yeniden aramıza katılır, kaldığınız yerden veya başka bir alanda birlikte yolculuğumuza devam edebiliriz. Başka yerlere seyahat ederiz hatta gerçek anlamda yurtiçi ve yurtdışı kültür gezilerimize dostlarıyla birlikte katılabilirler… Bu kurumun adı bu yüzden istasyondur. İSTASYON SAANAT AKADEMİSİ, her yaştan kişinin gelebileceği, sanat eğitimi alabileceği bir yer burası. Sergiler, galeriler, geziler, mesleki ve hobi anlamında birbirimize katkıda bulunabileceğimiz bir yer burası. Burası gerçekten aile sıcaklığında bir yer çünkü eğitim; sevgiyle, saygıyla, disiplinle, ilgiyle ve birlikte yapılabilecek bir şeydir. Şubelerimizle size yakınız, sanata yakınsınız, sanatın istasyonuna bekleriz… Taksim: 0212 252 92 22 – 23 --- Moda: 0216 414 29 29 Bakırköy: 0212 570 95 00 --- Kartal: 0216 652 13 22 Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Ocak.2013 http://www.medyagunebakis.com/ okkesb61@gmail.com, TDFAJANS – Toplum Dinamikleri Fikir Ajansı Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda; Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.! Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa; Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur. |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP