Rize'de Likapa Derneği Kuruldu..

Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, likapa yetiştiriciliği konusunda daha iyi çalışma yapılabilmesi için likapa derneği kurduklarını söyledi. Nevzat Paliç, yaptığı açıklamada, ilde çayın yanında üreticiye ek gelir sağlanması için çeşitli çalışmalar yaptıklarını belirtti.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

Rize'de Likapa Derneği Kuruldu..

Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, likapa yetiştiriciliği konusunda daha iyi çalışma yapılabilmesi için likapa derneği kurduklarını söyledi.

Nevzat Paliç, yaptığı açıklamada, ilde çayın yanında üreticiye ek gelir sağlanması için çeşitli çalışmalar yaptıklarını belirtti.

Ziraat Odası olarak üreticiye çayın yanında üretebilecekleri ürünler konusunda yardımcı olmaya çalıştıklarını anlatan Nevzat Paliç, “Rize´deki tarımın her türü bizi ilgilendiriyor. Son dönemde ilimizde likapa üretimi teşvik ediliyor. Biz de bu konuda çalışma yürütüyoruz. Örnek likapa bahçesi kurma çalışması yürütüyoruz” dedi.

Likapanın önümüzdeki yıllarda bölge için önemli bir ürün olacağına inandıklarını kaydeden Nevzat Paliç, “Bu nedenle likapa konusunda daha iyi çalışma yürütülmesi için likapa derneği kurduk. Önümüzdeki yıllarda bölge insanına önemli ekonomik katkı sağlayacağına inanıyoruz. İnsanlarımızın çayın yanında ek gelir getirecek ürünler üretmesini önemsiyoruz” diye konuştu..

 

 

Likapa - Yaban Mersini

Besin Değeri ve Sağlık Açısından Önemi -Bitkisel Özellikleri ve İstekleri

Kullanım Alanları - Likapa Türleri

Yaban Mersini (vaccinum myrtillus) ılıman iklimlere adapte olmuş bir üzümsü  meyve türüdür. Anavatanı kuzey yarım kürenin serin ve dağlık bölgelerinde yetişen bircok türü vardır.
Genel olarak kuzey Avrupa, Amerika’daki Rocky dağları ve ülkemizde, Doğu Karadeniz bölgesinin rakımca yüksek olan fundalık ve ormanlık bölgelerinde yabani formda değişik tipleri bulunmaktadır.

Rize’de Likapa, Trabzon’da Ligarba, Lifos veya Trabzon Üzümü, Rize Pazar ilçesinde Kaskanaka, Rize Ardeşen İlçesinde Çera (Çela), Artvin’de Morsivit veya Mahabak, Giresun’da Çalı Çiçeği, diğer bölgelerde ise Ayı Üzümü, Çay Üzümü veya Çoban Üzümü olarak isimlendirilen ve literatürümüze Yaban Mersini olarak giren bu üzümsü meyve puslu veya parlak mavi rengi ile MAVİ ALTIN (blue gold) olarak nitelendirilmektedir. 

İngilizcesi Blueberry olarak bilinen yaban mersini Sağlık meyvesi olarak tanınmaktadır. Yaban Mersini özellikle 1906 yılında Amerika’da başlatılan ıslah çalışmaları sonucu doğadaki yabani formlarına göre kültüre alınan çeşitlerin, özellikleri (meyve iriliği, tadı, olgunluğu v.s) daha  üstün niteliklere sahip olduğu görülmüştür.

1879 tarihli Osmanlıca bir belgede, Rize’deki ormanlarda, kırlarda ve halkın bazılarının bahçelerinde bol miktarda keşfedilen bir tür çay ağacından bahsedilmektedir. Bu belgeye göre yöre halkı bu bitkiyi, emek ve akça sarf ederek terbiye edip yapraklarını kilosu on mecidiye karşılığında satmaktadır.

O zamanın hükümeti tarafından gümrük vergisi alınan bu çaya benzeyen bitkiden, ayrıca  orman vergisi de alınmak istenmektedir. Rusya Hükümeti bu bitkiden vergi namına bir şey almadığından bu çayların kaçak olarak yurt dışına çıkacağından endişe duyulmaktadır. Trabzon valiliğinin yazısı üzerine Osmanlı Hükümeti bu bitkiden örnekler istiyor. Orman Bakanlığı’nın da kontrolünde olmak şartıyla bunun yararlı olup olmadığı araştırılıp ondan sonra tarımının yapılmasına ve yaygınlaştırılmasına teşebbüs edilmesi tavsiye olunmuştur.

Halen yeni çalışmalar Karadeniz Bölgesi’nde farklı rakımlara adaptasyonu ve mevcut çeşitlerin çoğaltılma imkânlarına yönelik çalışmalar tüm hızı ile devam etmekte ve bu çalışmalar TUBİTAK ile DPT tarafından desteklenmektedir.

 

19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden

Doç. Dr. Hüseyin Çelik şöyle diyor:

"Karadeniz, tarımsal açıdan mükemmel imkânlar sağlayabilecek potansiyele sahip. Yeni ürün çeşitleri önermeliyiz. Ben, bir akademisyen ve Karadeniz âşığı olarak, 1996 yılından bu yana yeni meyve türlerini tanıtmaya ve geliştirmeye çalışıyorum."

Dr. Hüseyin Çelik, önce Karadeniz′in ünlü kokulu kara üzümü ile ilgilenmiş. Örnekler toplamak için köylerde dolaşırken Rize, İkizdere Şimşirli köyünde, Köy Enstitülü emekli öğretmen Osman Yıldız ile tanışmış. Dr. Çelik anlatıyor:

"Osman Yıldız, yurtdışından getirdiği likapa fidanlarını yetiştirmek için uğraşıyormuş. Rize′de Likapa, Trabzon′da Ligarba, Rize Pazar′da Kaskanaka, Ardeşen′de Çera olarak isimlendirilen ve yabani meyveleri beğenilerek tüketilen likapa, yurtdışında ′blueberry′ adıyla çok yüksek fiyatla satılır. Bizde ise ticari olarak yetiştirilmiyor. İkizdereli Osman Yıldız, yurtdışında çok yüksek fiyatla satılan blueberry meyvesini görünce "Yahu bu bizim likapaya benziyor" diyerek fidanlarını getirip köyüne dikmiş. Osman Yıldız ve oğlu Osman Nuri Yıldız, 2,5 dönüm bahçesini bize verdi. Şimdi, burada likapa yetiştirme çalışmaları yapıyoruz. Projeyi DPT ve TÜBİTAK destekliyor."

Dr. Hüseyin Çelik, üzümsü meyveler denen meyve grubunda uzman. Bektaşiüzümü, frenk üzümü, kokulu kara üzüm, ahududu, böğürtlen gibi meyvelerin oluşturduğu bu grup, tüm dünyada büyük miktarlarda yetiştiriliyor ve tüketiliyor. Ancak her nedense ülkemizde yetiştirilmiyorlar. Dr. Çelik, bu grubun bir üyesi olan likapa hakkında şunları söylüyor:

"Geçen yıl deneme bahçesinde yetiştirdiğimiz 500 kilo likapa, Rizeli Üçel firması tarafından reçel olarak işlendi ve çok beğenildi. ABD′den ithal edilerek İstanbul′daki marketlerde satılan likapa meyvesinin 250 gramı 5 milyon liradan alıcı buluyor. Asitli topraklarda yetişen likapa için özellikle Rize ve Trabzon tam biçilmiş kaftan. Dünyadaki lüks ve pahalı meyvelerden biri olan likapa, ülkemizde de layık olduğu yeri çok yakında alacak. Rize Milletvekili İlyas Çakır′ın da desteklediği projemizle belki de 4 - 5 yıl sonra dünyaya likapa satar duruma geleceğiz. Ortalama olarak bir dönüm fındık bahçesinden 300 milyon lira, çay bahçesinden 675 milyon lira, böğürtlen - ahududu bahçesinden 3 milyar lira gelir elde edilebilirken, 2003 yılında 1 kg. yaban mersini 4 milyon liraya satıldı. Bir dönüm likapa bahçesinden 2 bin 500 kilo meyve alınır. Dolayısıyla elde edilen gelir 8 milyar liradan fazladır."



Üçel Gıda Temsilcisi Harun ŞİMŞEK ise sektör olarak likapa bitkisine çok önem verdiklerini belirtti.  likapanın reçel yapımında, pastacılıkta, çay, şarap, ilaç ve birçok alanda kullanılmakla beraber üretimin yetersiz kaldığını kendilerinin sektör olarak şu anda 5 ton olan ürün kapasitesinin 50.000 tona çıkarılması durumunda dahi bu ürünü almaya hazır olduklarını söyledi. Üretimin arttırılması durumunda likapada ihracat yolunun açılacağına ve bu konuda Avrupa’da söz sahibi olacağız dedi.

 

 

 

 

Diğer Haberler

  • MÜTEAHHİTLER TEMİNAT MEKTUBU İSTİYOR
  • GARSONLARIN BAHŞİŞ KANUNU DÜZENLEMESİ
  • MEMLEKETİMDEN EKONOMİK MANZARALAR
  • DAR KORİDOR: LİBERALİZMİN LİBERAL ISLAHI
  • S-400’LERİN ALTINDA YATAN KORKUNÇ GERÇEK.!
  • TÜRKİYE'NİN SUDAN’DA KİRALADIĞI ARAZİLER TEHLİKEDE
  • EKONOMİDE KENDİNİ BEĞENMİŞLİK
  • ŞEKERDE BÜYÜK OYUN VE TEHLİKE
  • ASGARİ ÜCRETİN ADI İNSANCA ÜCRET OLSUN
  • YENİ VERGİLERİNİZ HAYIRLI OLSUN.!
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP