Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
KÜRT AÇILIMI( =FIRATIN DOĞUSU BİZİM BATISINA ORTAĞIZ.! ..)Telekom’un özelleştirilmesinden sonra Apo’nun ‘güvenlik’ nedeniyle kullanmaya başladığı posta güvercini İmralı Adasının 3 mil açığında atmacaların saldırısına uğradı!… Denize düşen kuşun ayağında taşıdığı çok gizli işaretli sarı zarfı, batık olmaktan kurtaran “Laz Takalarının Reisi Dursun Kaptan”, İstanbul Boğazından geçip, Karadeniz’de yoluna devam ederek, İnebolu üzerinden ancak, Anıtkabir önlerine kadar gelebildi!…
KÜRT AÇILIMI
( =FIRATIN DOĞUSU BİZİM BATISINA ORTAĞIZ.! ..)
Av. Cemil Can-Yılmaz Özbay (1)
15 Ağustos günü açıklanması beklenen ‘yol haritası’nın birkaç gün gecikmesinin nedeni sonunda anlaşıldı!... Müttefikler (ABD-AB-PKK ve Bölgesel Kürt Yönetimi) tarafından ‘Mondros Mütarekesi’ formatında kaleme alınan ‘yol haritası’na son şeklini vermek bunca işi arasında yine Apo’ya bırakılmıştı!... Gecikme bundandı!…
Telekom’un özelleştirilmesinden sonra Apo’nun ‘güvenlik’ nedeniyle kullanmaya başladığı posta güvercini İmralı Adasının 3 mil açığında atmacaların saldırısına uğradı!… Denize düşen kuşun ayağında taşıdığı çok gizli işaretli sarı zarfı, batık olmaktan kurtaran “Laz Takalarının Reisi Dursun Kaptan”, İstanbul Boğazından geçip, Karadeniz’de yoluna devam ederek, İnebolu üzerinden ancak, Anıtkabir önlerine kadar gelebildi!…
Dursun Kaptan’ın getirdiği zarftan çıkan belgelerin birinde şu notlar vardı:
A. Fransız Gazetesi Le Monde’un savaş muhabiri ile röportaj yapan PKK’nın ‘kurmay başkanı’; dağdaki bir numara Murat Karayılan’ın 17 Ağustos’da söyledikleri ‘Kürt Açılımı’ adı da verilen sürecin her aşamasında esas alınacaktır.
Ayrıca aynı belgede: ‘Şark Meselesi’ ile ilgili konuşacak olanlara (emir gibi olan) şu öneriler vardı: Türkiye’nin Kürt sorunu ile ilgili tezlerinde yalnız kaldığı; ABD’nin Iraktan çekilme planı doğrultusunda uydu bir devletin hızla kurulması gerektiği; Türk Devletinin Kürtlerden özür dileyerek işe başlanmasının daha uygun olacağı; bu arada 4000 civarında militanın Türkiye tarafında bulunduğu; bu sayının ise kolayca artırılabileceği hususlarına vurgu yapılacaktır!... (2)
B. Asıl önemli olan iki numaralı belgeydi… Bu belgede ‘Kandil Ateşkes Mütarekesi’ nin son şekli verilmiş iki örneği bulunmaktaydı... Aynen alıyorum aşağıya:
“KANDİL SİLÂH BIRAKIŞIMI SÖZLEŞMESİ”
(ABD-AB) Hükümetlerinin, Müttefikleriyle anlaşmış olarak, ‘yeterli kaldığı’ Türkiye’nin 12 Kötü Adamı ( Prof. Dr. Doğu Ergil, Deniz Ülke Arıboğan, (Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü), Baskın Oran,(Radikal Gazetesi yazarı), Mehmet Altan, (Star Gazetesi yazarı), Okan Müderrisoğlu, (Sabah Ankara Temsilcisi), Muharrem Sarıkaya, (Habertürk Ankara Temsilcisi), Mehmet Metiner, (Star Gazetesi yazarı), Cengiz Çandar, (Radikal Gazetesi yazarı), Mehmet Kartal, (Eski CHP Van Milletvekili) ile, Kürt tarafı adına hareket etmeye yetkili olan Abdullah Öcalan’ı temsilen avukatları, (İbrahim Bilmez, Ömer Güneş, Mustafa Eraslan ve Zeynel Değirmenci),Kurmay Kadrosundan Murat Karayılan, Osman Baydemir, Emine Ayna ve Ahmet Türk arasında kararlaştırılıp ‘bağıtlanan’ silâh bırakışımı koşulları:
01.) Er ve erbaşlar hariç tutularak, geçen 20 yılda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görev yapan bütün subayların ‘Ergenekon Davası’ kapsamında soruşturması yapılacak; PKK/Kongragel üyelerinden itirafçı olmak isteyenler bu davada asgari ücret üzerinden ‘gizli tanık’ olarak görevlendirilerek ‘adaletin tecellisine’ yardımcı olacaklardır!…
02.) Akdeniz ve Karadeniz’e çıkışın sağlanması için iki liman şehri (Trabzon ve İskenderun) işgal edilecektir; İstanbul ve Çanakkale boğazlarında ‘Möntro Boğazlar Sözleşmesi’ yürürlükte kalacak; bunlarla ilgili talepte bulunulmayacaktır!...
03.) Irak ve Suriye sınırındaki mayınların temizlenme işinin, mayın döşeme konusundaki deneyimini binlerce Mehmetçiği havaya uçurarak kanıtlanmış olan PKK’nin askeri kanadına; ortaya çıkacak arazilerde organik tarım işinin ise, Kürt Feodallerine (Ağalar, Şıhlar, Mirler,vb.) verilmesi için ivedilikle gerekli yasalar çıkartılacaktır… Bu konuda kendini ‘deneyimli’ olan TBMM’nin 23. Dönem milletvekilleri olağanüstü toplantıya çağrılacaktır; bu dönem içinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da PKK tarafından mayın döşenmiş alanların temizlenmesi işi de bir önceki fıkradaki gibi yine ihale yapılmadan; önceden belirlenmiş fiyatlarla; Kürtdistan kökenliler arasından istekli olanlara verilecektir!… Mayın temizleme işinde İsraillilere lehine ‘pozitif ayırımcılık ‘ yapılmayacağına dair söz de verilecektir!…
04.) Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri dışında kalan F Tipi Ceza ve İnfaz Kurumlarında “tutsak” olarak bulunan tüm PKK ve KONGRAGEL mensupları, hiçbir ön koşula bağlı kalmaksızın ‘Fırat’ın öte yakasına’ getirilip, ‘Sayın’ Osman Baydemir başkanlığındaki ‘yerel yöneticilere’ teslim edileceklerdir!…
05.) Daha önceki operasyonlarda ele geçirilen her türlü ‘askeri teçhizat’,’bol miktarda gıda maddesi’ ve ‘örgütsel doküman’ ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da konuşlanmış bulunan Türk Silahlı Kuvvetlerine ait askeri teçhizat ve diğer malzemeler, bulundukları yerlerdeki yerel yöneticilere teslim edilecektir; derhal Fırat’ın batısına çekilecek olan Türk Orduları terhis edilmeyecektir?!…
06.) Karadeniz ve Akdeniz’de limanı olan ve bu ateşkes anlaşması ile “yönetimi” Kürt Belediye Başkanlarına verilecek olan iki şehrinde sembolik anlamda iki savaş gemisi bulundurulması için, donanmadan iki gemi de ayrılacaktır…
07.) Türkiye’nin batısı da dahil olmak üzere; Müttefik ABD ile AB ‘nin güvenliğini tehdit edecek herhangi bir durum ortaya çıkarsa, o bölgenin yönetimi derhal Kürtlere verilecektir!...
08.) GAP 999 yıllığına ‘yap, işlet ve devret’ modeli ile Kürtlere verilerek, Türklere ‘GAP’tırılmayacaktır!..
09.) Türk Telekom daha önceden özelleştirilerek müttefiklere satıldığı için ; telsiz, telgraf ve kablo istasyonlarının denetimine gerek görülmemiştir!…
10.) Kürtlerin ihtiyaç duyduğu hiçbir mal başka bir ülkeye ihraç edilmeyecektir!…
11.) Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki Türklerin tamamına batıdan yer tahsis edilerek bu ‘mezralardan’ çıkartılmaları sağlanacak; buna karşılık Batıdaki Kürtlere dokunulmayacaktır!… Hatta bulundukları yörelerde nüfusların 3000’i aşarsa özerk koloniler halinde yaşamalarına olanak da sağlanacaktır!…
12.)Müttefiklerin çıkarlarını korumak için “Türk Donatım (İaşe) Bakanlığı”na bir Müttefik temsilcisi atanacaktır. Ne var ki, halihazırda bir İngiliz vatandaşı olan Bakanımız bu işi yapabilecek durumda olduğundan, görevin ona verilmesine hiçbir şekilde itiraz edilmeyecektir!…
13.) ‘Savaşta’ ölen ‘gerilla ve komutanlar’ için mevcut mezarlar, ‘şehitlik’ biçiminde yeniden düzenlenecek ve her “komutan” için Türkler tarafından bir de anıt mezar yaptırılacaktır!…
14.) Türk kökenli Şehit Aileleri, her türlü maddi ve manevi haklarını çocuklarını şehit eden Kürt ‘gerilla’lara helal edeceklerdir!…
15.) ‘Savaş’ın yaraları hızla sarılacak; bu kapsamda daha önce okulları yakıldığından eğitimi yarıda kalan Kürt çocukları için Fetullah Hoca Efendi önderliğinde İngilizce-Kürtçe eğitimi esas alan ‘bildik okullar’ açılacaktır!...
16.) Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ’Türk’ sözcüğü ve ondan türetilmiş kelimeleri kullanarak cümle kurmak ikinci bir emre kadar yasaklanmıştır!… Derhal 1921 Anayasası’nın 3 ve 10. Maddelerinde ifadesini bulan “vatandaşlık” tanımına geri dönülecektir!... Anayasa’da geçen “Türkiye Devleti” kavramından; Devletin kurucu unsurlarından birinin de Türkler olduğu anlaşılacak; başka anlama gelebilecek her türlü yorum ‘bilim dışı’ ilan edilip reddedilecektir!... ‘Sayın’ Öcalan’ın yapacağı yeni ‘açılımlara’ kadar bu tanımlamalara bağlı kalınacaktır!... ‘Sayın’ Öcalan ve onun sicil verdiği diğer üst düzey yöneticilere ‘sayın’ denmeye bundan böyle de devam edilecektir!...
17.) ‘Kürt Yerel Meclisleri’ yasama organı gibi çalışacak, yeni yasalar çıkartılana kadar ‘Töre Yasaları’ yürürlükte olacaktır!...
18.) ‘Savaş’ta ‘şehit’ olan ‘gerilla’ların ailelerine bağlanacak olan aylıklar için, 20 yıl süreyle T.C. bütçesinden pay ayrılacak; ‘küresel kriz’ söz konusu olursa bu defa tekel ürünleri ile mazot fiyatları her ay ‘ayarlanarak’ Kürtlerin mağduriyeti giderilecektir!... Sınır kaçakçılığı ve uyuşturucu ticaretinde başarıları inkar edilemeyen ve her şart altında PKK’ya mali desteğini esirgemeyen Kürt İşadamlarına ‘madalyaları’ verildikten sonra eski kapitülasyonlardan yararlanma olanağı da verilecektir!...
19.) Fırat’ın Batısı’nda doğum kontrolü uygulamasına devam edilecek ve Sayın Başbakan’ın belirlediği 3 çocuktan fazlasını Allah’ın vermemesi için toplu halde dualar edilecektir!... Kürt nüfus, Türk nüfusla eşitlenene kadar bu uygulama sürdürülecektir!...
20.) ’Allah’ın Verdiği Kürt Çocukları’na sayı sınırına bağlı olmaksızın, Afrika’da açlıktan ölen çocuklar için yapıldığı gibi, ünlü sanatçıların katılımı ve Deniz Fenerlerinin öncülüğünde Türkiye’de de yardım kampanyaları düzenlenecektir!...
21.) Bu Ateşkes Sözleşmesi imzalanmasından önce ‘T.C.’nin yanında’ kabul edilen tüm aşiret reisleri Apo’nun elini öperek ondan af dileyeceklerdir!...
22.) İmralı Adası açık hava müzesi haline getirilecek ve hava sahası her türlü uçuşa kapatılacaktır!...
23.) Fırat’ın Doğusu’nda Lozan Antlaşması’nda azınlık olarak gösterilen “gayrimüslimlerin’ haklarından Türkler de yararlanabilecektir!...
24.) 364 Sayılı Kanunun 2. maddesinde belirtilen “Türkiye Devletinin dini, Dini İslam’dır” ibaresine geri dönülmesi için, süratle Anayasa değişikliği yapılacak ve ‘Dini İslam’dan anlatılmak istenilenin ‘Ilımlı İslam’ olduğu okunaklı bir şekilde bu maddede ayrıca belirtilecektir!... Hiç bir uluslar arası metinde PKK ve KONGRAGEL için terör örgütü nitelemesi yapılmayacaktır!... Dolayısıyla “T.C. terör örgütünü muhatap aldı!” da denemeyecektir!...
Müttefikler (ABD-AB- BKY-PKK ve KONGRAGEL) ile Türkiye arasında düşmanca eylemler
BİZİM TARAFTAN ATEŞKES ANLAŞMASINI MUVAFIK GÖREN
12 KÖTÜ ADAM:
( Prof. Dr. Doğu Ergil, Deniz Ülke Arıboğan, Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü, Baskın Oran Radikal Gazetesi yazarı, Mehmet Altan ,Star Gazetesi yazarı, Okan Müderrisoğlu,Sabah Ankara Temsilcisi, Muharrem Sarıkaya, Habertürk Ankara Temsilcisi, Mehmet Metiner,Star Gazetesi yazarı, Cengiz Çandar,Radikal Gazetesi yazarı, Mehmet Kartal, Eski CHP Van Milletvekili,)
KÜRTLER ADINA İMZAYA YETKİLİ OLUP SÖZLEŞMEYE İSMİ AÇILANLAR:
(Abdullah Öcalan’ı temsilen avukatları, İbrahim Bilmez, Ömer Güneş, Mustafa Eraslan ve Zeynel Değirmenci, Kurmay Dağ Kadrosundan: Murat Karayılan, Metropol Kadrosundan Osman Baydemir, Emine Ayna ve Ahmet Türk…)
C. Dursun Kaptan’ın getirdiği belgelerin üçüncüsüne biraz deniz suyu sızdığı için, her tarafı iyi okunmuyor… O nedenle ‘fotokopisi çekilip’ adli tıp uzmanlarına verilmiştir… Gerekli incelemeler yapılıp rapora bağlandıktan sonra ‘ne yapacağımızı göreceksiniz’?!...
Av. Cemil Can-Yılmaz Özbay -
DİPNOTLAR:
(1)Trabzon Lisesi Emekli Edebiyat Öğretmeni
(2)Kürt sorununun çözümünü ABD istiyor çünkü..
Le Monde muhabiri KANDİL'E ÇIKTI.
Dağdaki 1 numara açıkladı: ÇÖZÜMÜ AMERİKA İSTİYOR ÇÜNKÜ..
ENSONHABER.com / ÖZEL
Fransız Le Monde gazetesi Kandil'e gidip, Murat Karayılan'la röportaj yaptı. Murat Karayılan, yaptığı söyleşide Türkiye'yi, Abdullah Öcalan'ın önümüzdeki günlerde açıklaması beklenen “yol haritası” nı kabul etmeye çağırdı.
KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ GEREKLİLİK ARZ EDİYOR
KARAYILAN: Sorunu çözmek için iki seçenek var. İlki Kürtleri ezmek; ki bu şu ana kadar kullanılan, ancak başarısız olan yöntemdir. İkincisi ise diyalog yoludur. Şu anda Türk Devleti zaten bunu yapmaktadır. Taraflar arasında gerçek diyalog kurulmalıdır, çünkü Türk hükûmeti sorunu çözme çabaları çerçevesinde yalnızdır. ABD'nin Irak'tan çekilme planı ve Türkiye'nin enerji merkezi hâline gelmesi faktörleri çerçevesinde Kürt sorununun çözümü bir gereklilik arz etmektedir.
DEVLETİN KIRMIZI ÇİZGİLERİ
Yol haritası, üç yıl yürürlükte kalan 1921 tarihli Türk Anayasası'na dayanıyor. Bu metin, çözümü içeriyor. Vatandaşlığın daha açık bir tanımını öneriyor. Kürt kimliğinin, siyasi ve kültürel haklarının tanınması gerekiyor. Türkiye için bir toplum projesidir. Devlet ise şimdilik sadece kırmızı çizgileri çiziyor ve yapmayacaklarını sayıyor: Öcalan serbest bırakılmayacak, Kürtçe eğitim olmayacak, özerklik olmayacak. Kürtler, kendi dillerinde neden eğitim göremesinler.
TÜRK DEVLETİ ÖZÜR DİLEMELİDİR
Biz, bölge coğrafyasının değişmesini talep etmiyoruz. 10 yılı aşkın bir süredir ayrılıkçı değiliz. Çözüm, mevcut sınırlar içerisindedir, ancak sadece Türkiye, Avrupa demokrasi ilkelerini benimsemelidir. Kim için af yasası? Kim kimden özür dileyecek. Faili meçhul saldırılarda öldürülen 17 bin sivil kurbandan kim söz edecek? Kentlerin ortasında öldürülen iş adamlarından, avukatlardan, sendikacılardan, doktorlardan, öğretmenlerden? İki taraf da birbirinden özür dilemelidir. İlk önce Türk Devleti özür dilemelidir.
7 İLA 8 BİN ADAMIMIZ VAR
KARAYILAN: Öcalan'ın tutuklanmasının ardından Batılılar örgütün altı ay içinde çökmesini bekliyordu. 10 yıl boyunca büyük Batılı güçler bizi yok etmeye çalıştı. Hiçbir devletten destek almadan direnmeye devam ettik. 7 ila 8 bin adamımız var, bunun yarısı Irak'taki kısmında, diğer yarısı ise Türkiye kısmında. Gerekirse bu sayıyı çok kolayca artırabiliriz.
http://www.ensonhaber.com/gundem/222733/kurt-sorununun-cozumunu-abd-istiyor-cunku...html
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP