Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
MEZHEPÇİLİK Mezhepçilik Üzerinden Yapılan Siyasetin En Etkili Panzehiri Laikliği Savunmaktır. Yalan Söylenen Halk Hakarete Uğramış Sayılır.! Reyhanlı'daki saldırıda yaşamını kaybeden vatandaşlarımız için Başbakan Erdoğan'ın “53 Sünni vatandaşımız şehit edildi” ifadesini kullanması bilinçli bir tercihtir. Bu durum Başbakanın Gezi Parkı direnişinden sonraki beyanları ile açık seçik ortaya çıkmıştır. Kullanılan bu bölücü dil karşısında Erdoğan'ın planını bir tek Aleviler bozabilir.! Mezhepçilik üzerinden yapılan siyasetin en etkili panzehiri laikliği savunmaktır. Alevilerin ısrarla bu çizgide savunma yapmaları şarttır. Aksine Sünniliğe karşı Alevi mezhebini öne çıkarmak, hâkim durumda olan Sünni mezhebi azgınlaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Siyasal İslam olarak bilinen örgütlü yapı, Sünni mezhep içerisinde yuvalanmıştır. Alevilerin, “Alevicilik” yapmaları halinde, Sünnilerin laiklik karşıtı eylemleri sıradanlaştırılır ve meşruiyet kazanır.! Bu önemli nokta asla akıldan çıkartılmamalıdır.!
Başbakan'ın, yurttaşların en demokratik hakkı olan düşünceyi ifade etme özgürlüğünü kullanmalarını, hukuka aykırı olarak bastıran polisleri(ni) “Destan yazmakla” övmesi ve bir emniyet amirinin göstericileri Çanakkale'yi geçmeye çalışan düşman kuvvetlerine benzetmesini asla unutamayız.! Polisin orantısız güç kullanmaktan, insanlık dışı muameleye doğru hızla kayması ve hükümetin hukuk dışına çıkan polisleri açıktan 24 maaş ikramiye ile ödüllendirilmesi her şeyi ortaya koymaktadır. Hedef gözeterek insanlara ateş eden polisleri görevden almak şöyle dursun, onları “meşru müdafaa” çizgisinde başbakan yardımcısının savunması ise, anlaşılabilir bir tutum değildir. Daha da kötü olan, hükümet tarafından yapılan bu savunmalara, mahkemelerin itibar ederek, şüphelileri serbest bırakmasıdır.!
Bağımsız olması gereken yargının ne hale geldiğini bu olay bile tek başına göstermeye yeter. Ne yazık ki, iktidar eliyle “benim polisim” yanında “benim savcım” ve “benim yargıcım” da yaratılmıştır. Bundan böyle, her türlü bölücülüğün iktidar eliyle yapılabileceği günleri yaşamaya başlayacağımız anlaşılmaktadır.! Tayyip Erdoğan'ın taktiği, ayağa kalkan kitleler içerisinden AKP tabanını çekip alarak, kemikleştirmek olduğu anlaşılmaktadır. Özellikle AKP'ye oy veren seçmenlerin çocuklarının sokak eylemlerine karışmaları ve “çapulcu” nitelemesini benimsemeleri, iktidar açısından tehlikeli bir sürpriz olacaktır. Böyle bir durumda eylemci gençliği, aileleri yoluyla kontrol altında tutmak oldukça zordur. AKP seçmeninin çocuklarının da içerisinde bulunduğu bir protesto eylemi düşünün. Hükümetin düştüğü gün o gündür işte.! Böyle bir gösteriyi şiddet yolu ile bastırmayı ise hiç bir hükümet göze alamaz.! Erdoğan ve kurmayları bunu bildiği için bölücü dil kullanarak kendi tabanlarını kontrol altında tutmayı tercih etmişlerdir... Yalan Söylenen Halk Hakarete Uğramış Sayılır.! Bu nedenle olsa gerekir, hükümetidir hiç tereddüt etmeden yalana başvurabilmektedirler. “Camide içki içilmesi, bayrağın yakılması ve türbanlı gelinin üzerine işenmesi” yalanları, hep bu amaçla üretilmektedir. Her söylenen yalanı, bir kaç gün içerisinde görüntüleriyle birlikte kanıtlanacağını söyleyen Başbakan, bu sözünü bir türlü yerine getirememektedir. Yabancılar için hazırladıkları sunumlar yüzünden, iyice rezil olmuşlardır. Buna rağmen, iç kamuoyunu aldatmak için, aynı yalanları ısrarla sürdürmektedirler.
Hükümetin sahte kanıt üretme birimi ise bu kez işe yaramamıştır. Bundan böyle, toplumsal olaylarda sahte kanıt üretmek, artık öyle kolay olmayacaktır. Zira polisin kaydettiği görüntüler, aynı zamanda basın mensupları ve göstericiler tarafından da kayıt altına alınmaktadır. İktidarın yalan üretim merkezleri iftiralarını bu nedenle kanıtlayamamaktadırlar. İktidar ve yandaşları, iftira ve yalan konusunda o kadar ileri gitmişlerdir ki, Taksim'de namaz kılan Antikapitalist Müslümanların bile, inançlarını sorgulama hak ve yetkisini kendilerinde görebilmişlerdir... Yalanlarla asıl kandırılmak istenen AKP seçmenleridir.! Kendi tabanını bu kadar aşağılayan ve zekasıyla alay eden bir hükümet bugüne kadar görülmemiştir.! Anlaşılmaktadır ki, iktidarın bütün hesabı; kendini muhafazakâr ve dindar olarak tanımlayan gençliği, “kindar” hale getirmek ve o çizgide tutabilmektir... Kindar insanlar akıl ve mantıkları ile değil, duyguları ile hareket edeceğinden, iktidarı protesto edenlere karşı bir tek bu yapıdaki insanlar kullanılabilirler. AKP'nin muhaliflerine karşı geliştirdiği strateji bu kadar basittir işte.! Kabul etmek gerekir ki, bu stratejiye karşı en ağır darbeyi Gezi Parkı direnişine katılan ve Taksim'de namaz kılarak bir ilki gerçekleştiren Antikapitalist Müslümanlar vurmuştur.!
Öte yandan, unutmamak gerekir ki, baş “akil adam” Ricciordane'nin, Van'dan Hakkâri’ye geçerken “Açılımı yüzde yüz destekliyoruz” demesi, diplomatik teamüllere asla uymayan bir tutumdur. Ülkemizin bölünmesi anlamına gelen düşmanca bir projenin, ABD eliyle topraklarımız üzerinde uygulamaya konulması ve işin içerisine doğrudan elçilerinin sokulması, haklı olarak “devlet nerededir.?” sorusunun sordurulmasına neden olmaktadır.! İçişlerimize doğrudan müdahale anlamına gelen bu geziyi, ana muhalefet partisi CHP'nin görmezden gelmesi ise düşündürücü olduğu kadar hüzünlüdür.! AKP'nin sayesinde İsrail'in NATO'ya üye olması ise, AKP'nin temsilciliğini yaptığı geleneksel İslamcı çizgi açısından tam bir teslimiyettir. “One minute” ve “Mavi Marmara” olayları üzerine tırmandırılan krizin, muhafazakâr kesimleri aldatarak, oylarını çalmak amacı ile yapıldığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Artık İsrail'e karşı yapılan her saldırı, Türkiye'ye karşı yapılmış kabul edilecek ve buna göre karşılığını alacaktır... Bu durumun da mimarı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP hükümetidir!.. Bundan böyle, Yahudilerle aynı ittifak içerisinde yer alacak olan Türkiye, Müslüman Arap halklarına kan kusturulmasında aktif bir rol üstlenecektir.! Erdoğan'ın yere göğe sığdıramadığı, Avrupa Birliği ve ABD tarafından terör örgütleri listesine alınan HAMAS (2) ise, artık düşman taraftadır.! AKP'nin vaktiyle Suriye ile kurduğu “dostluk”, HAMAS ile tekrar edeceğe benzemektedir.! “Müslümanlığı” savunduğu için muhafazakâr kesimlerin desteğini alan AKP, bundan böyle savunduğu fikirlerin tam tersini yapmak zorunda kalacaktır. Müslümanlara karşı savaşmak ve Yahudileri savunmak çok kolay olmayacaktır tabi.! Tayyip Erdoğan ile dost olmak, işte bu kadar basit, sıradan ve tehlikelidir.! Sadece bu olay nedeniyle “iki kişiden biri”nin nasıl kullanıldığı çok net olarak görülebilmektedir... “Sivrisinek saz” her zaman anlayanadır... “Davul ve zurna” yerine geçecek olan ise şimdilik tencere ve tavalarımız vardır.! Av. Cemil Can DİPNOTLAR (1) http://www.radikal.com.tr/politika/erdogan_reyhanlida_53_sunni_vatandasimiz_sehit_edildi-1137612 (2) http://tr.wikipedia.org/wiki/Hamas Cemil CAN, http://www.medyagunebakis.com/ -av.cemilcan@hotmail.com, TDFAJANS – Toplum Dinamikleri Fikir Ajansı Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda; Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.! Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa Olunsa; Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur. Cemil CAN, Ankara – Temmuz.2013 Rakı İçerek Yapılanları, Ayran İçerek Sattılar, Yıktılar.!. Bekir Coşkun Who İs İt.? Wanted.!. “Dili Çatallı, İki Dilli Beyaz Erkek.!.” Türkçesi; Yalancı, İki Yüzlü Adam.!. Kızılderili Deyişi.... Hiç Bir Şey İçin Aşırı Endişe Etmeyin. Bakarsınız; Yarın Ya Deve, Ya Deveci Ya da Üstündeki Hacı Ölebilir.!. İ.İnönü Nene dedim. “Dedem Sana Hiç Çiçek Aldı mı.?” “Bana Aldığı Fistanların Hepsi Çiçekliydi.!.!” EĞER BİR ÜLKEDE “Hukuk Üstün Değilse, Adalet Yok Hükmündedir.!” "Türk Yargısında Kronik İşlev Bozukluğu Var" Bağımsız Bir Millet Olan Papua Yeni Gine, Parlamenter Demokrasi Sistemini Kabul Etmiş Ülkelerdendir. "Adil Yargılamayı Etkileme Suçunun Oluşabilmesi İçin, Öncelikle Adil Yargılamanın Olması Gerekir." Türkiye, ‘Hukuk Devleti İlkesizlikleriyle Malul’ Ülkeler Kategorisini Oluşturan ‘Hibrit Rejimler’ Arasında 88. Sıradadır. Av. Ayşe Eren * * * * * * * * * * TEK YOL DEVRİM.! YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.!. Yaşasın Halkların Kardeşliği.!. KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.!. ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZLIK VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.!. Hazırlanmakta olan AKP Anayasası Halkımız İçin Kölelik Anayasasıdır, KÖLELİK ANAYASASINA HAYIR.!. SU HAYATTIR… SU BİR HAKTIR… SU, KAYNAK DEĞİL, DOĞAL VARLIKTIR. SU YASASI ÇIKARILMALIDIR.!. TEMA Vakfı Eko Siyaset Bildirgesi: “Salt ekonomi odaklı projeler dönemi bitmeli, Ekolojik Siyaset dönemi başlamalıdır.!.” GELECEĞİN TÜRKİYE’Sİ İÇİN TEMA VAKFINDAN PARTİLERE.!.!. “Yaşamın sürdürülebilmesinin” ve “sürdürülebilir gelişmenin” ön koşulu “çevrenin, toprağın, suyun, ormanın, biyoçeşitliliğin” korunarak yönetilmesidir. ÜLKEMİZ, TOPRAKLARIMIZ.!. GÖZ GÖRE GÖRE ÇÖL OLMASIN.!. YEŞİL OLMASI İÇİN DESTEK OLUN.!. Bir Memlekette, Namuslular, Namussuzlar Kadar Cesur Olmadıkça, O Memlekette Kurtuluş Yoktur. İ.İnönü Huzuri.1923 - Kurtuluş Savaşının En İyi Anlatımı Kızardık, Bozardık, Yandık Yakıldık Uzun Boylu Harareti Sor Bize. Mateme Tutulduk, Yes’e Kapıldık, Unutulmaz Sefaleti Sor Bize.!. Çün Dest-İ Sakiden Nuş Ettik Kevser Cennetle Cehennem Oldu Her Yer. Atladık Sırat’ı, Kopardık Mahşer, Gittik, Geldik Kıyameti Sor Bize.!. Huzuri.1923 - Kurtuluş Savaşının En İyi Anlatımı Ülkeyi Dini İrticadan Kurtarmanın Tek Yolu Millete Kuran’ı Türkçe Olarak Okutmaktır.!. Kim Onun Sokağa Dökülmesini Önleyebilir.? İrtica’nın Sokağa Dökülmesi İse Ülkenin Kana Bulanmasıdır. İ.İnönü
Ve Milliyetçilik Bizim Yegâne Birlik Unsurumuzdur. Türk Ekseriyetinde Diğer Unsurların Hiçbir Etkisi Yoktur. Vazifemiz Türk Vatanı İçinde Türklüğü Yaşatmaktır. Türkleri Ve Türklüğe Muhalefet Edecek Öğeleri Kestirip Atacağız. Ülkeye Hizmet Edeceklerde Her Şeyin Üstünde Aradığımız Türk Olmalarıdır. İ.İnönü Kızıldere Şehitleri Ölümsüzdür "Siz Bana Din İle Refaha Ulaşmış Bir Toplum Gösterin, Ben de Size Devrim İle Geri Kalmış Bir Toplum Göstereyim".!. E. Che Guevara |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP