ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Anayasa değişikliğine bir kavram değişikliği ile başlamakta yarar var.
Anayasayı değiştirmeye öncelikle bir sözcük-kavram değişikliği ile başlayalım.

Bilindiği gibi devleti oluşturan üç erk vardır. YASAMA – YARGI – YÜRÜTME..
Yasama ve Yargı tamam. Ancak Yürütme’ye itirazım var.
Bu kavram “Yürütme” değil Yönetim olmalıdır.
Zaten incelendiğinde görülecektir ki ilk Anayasa yazılırken bu kavram gerçekten Yönetim olarak betimlenmiş, belirlenmiş, yazılmış ve basılmıştır.
Ancak daha sonra ilk anayasa değişikliği sırasında nasılsa “Yürütme” olarak değiştirilerek yazılmış. Şimdi bu yanlışlığın düzeltilmesi gerekmektedir.
Neden böyle bir değişikliğe gerek duyuluyor diye soracak olursanız, bunu nedeni şudur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, bu sosyolojik, psikolojik bir sorundur. Mecazi anlamda ele alınarak bakıldığında “aşırma” – “apartma” – “cebellezi” – “götürme” - “yürütme” İnsanlığın-insanların ruhunda var. Siz bunu bir de Anayasaya koyarak yasal duruma getirdiniz mi.? Artık önünü alamazsınız. Zaten alınamıyor gördüğünüz gibi, şimdi deniz fenerleri, gemicikler doldurularak yürütülüyor.
“Yürütme” emir kipi, olumsuzluk içeren ve mecazi anlamda da maalesef hırsızlığı çağrıştıran bir sözcük olarak ”etki-tepki” yaratır kuralı gereğince, kullanılmakta ve bu kavram çerçevesinde işleri olanların % 98,5 gibi bir bölümü “Yürütüyor”.
Bu “yürütme” olumsuz ifadesini alan kişi, yarattığı tepkisellik sonucu, “neden yürütmeyecekmişim, ben yürütmezsem, başkası yürütür. En iyi, en büyük ben yürütürüm, yürütmek bana yakışır.” felan gibi algı yanılsaması ile ve bir de “birlikten kuvvet doğar” diye örgütlenerek, örgütlü yürütme bile yapmaktadırlar.
Bu nedenlerle bu kavram kesinlikle ilk anayasada olduğu gibi aslına uygun “Yönetim” olarak değiştirilmelidir.
“Yönetim” kavramına bakarsanız olumsuz bir emir kipi olmadığı gibi, ters etki-tepki yaratması söz konusu olmayan bir sözcüktür. “Yönet” “Yönetim” “Yönetici” gibi kavramlar herhangi bir olumsuz davranış ve algı yanılsaması yapmıyor. Ayrıca adama “Yönet” “Yönetici Ol” dediğinizde kaçarlar. “Çoban mıyım ben, bu davarları mı güdeceğim.” Derler. Fakat “Yürütme” denildiğinde ise inatla “yürütmek” için koşarlar. Hatta üste para bile verirler “Yürütücü” olabilmek için… Dolayısıyla da kesinlikle değiştirilmelidir.

http://www.medyagunebakis.com/ - http://www.tdfajans.com/
TDFAJANS – Toplum Dinamikleri Fikir Ajansı
Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;
Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.

DEVELER BİLE DAHA ONURLU…
Vaktiyle ihtiyar bir deveci ölüm döşeğinde bütün develerini çağırıp:
- Sizi çok yordum, eziyet ettim, hakkınızı helal edin.? Der.
Develer:
- Aman efendimiz biz her şeyi unuttuk, hakkımız helal olsun.
Yalnız bir şey var ki hazmedemiyoruz, sizi o yüzden affedemeyeceğiz. Derler.
İhtiyar deveci:
- Nedir.? Diye sorar.
Develer yanıtlar:
- Yıllarca şu uyuz eşeğin peşinden gitmek çok acı verdi bize.!
Önümüze katacağınız başka kılavuz yok muydu.?
- .!..!...!
(Dürüst çalışkan, vatanını milletini seven politikacıları tenzih ederiz.)