Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
RECEP’İN Mİ KEMAL’İN Mİ İŞİ ZOR.? Ahmet Hakan’ın CNN’de yayınlanan programında, Memur Kemal’i dört gazeteci köşeye sıkıştırdı. Kemal Bey, Suriye’nin keşif uçağımızı düşürmesi ile başlayan kriz nedeniyle yaptığı açıklamalarında “savaş kışkırtıcılığı” yapmakla suçlandı. Y-CHP’nin genel başkanı, kendini savunurken iyice dibe vurdu. Bir taraftan muhalefeti tatmin etmek için bir şeyler söyleyecekti, diğer taraftan da BOP eş başkanlığının kendisine verdiği Erdoğan hükümetini destekleme görevini yerine getirecekti. Anlayacağınız ikili bir görevi vardı. Asıl zor olan “ulusal” niteliği olmayan, sadece taşeronluk görevinden kaynaklanan bir konuyu “ulusal sorun” olarak savunmaktı.! Memur Kemal’in hakkını yememek lazımdır. Elinden geleni yaptı yine… Ne var ki, dava muhannetti!.. İki arada bir derede kalan Kılıçdaroğlu ne yapsın.? Gerçi yeni patronu eş başkan Erdoğan: “Yaşadığımız bu menfur olayın ardından yurt içinde böyle bir milli meselede, devletin, hükümetin, TSK'nın haksız, mesnetsiz ve insafsız bir şekilde ortaya konulması en hafif tabirle aymazlık ve sorumsuzluk olur. Biz siyasi partilerimizin süreç boyunca aynı olgun tavrını sürdürmelerini rica ediyoruz. Özellikle Esad rejiminin bu alçakça saldırısını mazur gösterecek şekilde yorumlar yapmak, kendi ülkesini ve yönetimini zan altında bırakmak sorumlu bir davranış olmayacaktır. Kimsenin karnından konuşma ve söylemlerde bulunma lüksü yoktur, olmamalıdır.” (1) diyerek, Suriye’ye ilişkin politikaları eleştirmeyi düşünenleri bile, peşinen “ülke menfaatlerine zarar vermekle” suçlamış ve Kılıçdaroğlu’na bu “milli mesele”yi savunması için epey yol açmıştı. Yine de ana muhalefet başkanı sıfatıyla, bu konuyu hem eleştirmek hem de desteklemek çok kolay değildi.! Bu işe Y-CHP mecburdur. Zira memur Kemal ve ekibini CHP'nin başına getirmenin diyeti er geç ödenecekti. İyice açığa çıktı ki, ABD’nin BOP kapsamındaki politikalarını savunma görevi Y-CHP'ye verilmiştir!.. Bu yüzden Kılıçdaroğlu, CNN TÜRK’te gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ne şiş yansın ne kebap babından cevaplar vermek zorunda kaldı... Genelde hükümetin dış politikasının yanlış olduğunu savunan Memur Kemal, özelde Suriye’ye karşı izlenen dış politikanın neden hatalı olduğunu anlatmaya çalıştı. Buraya kadar söyledikleri, iç kamuoyuna dönüktü ve doğruydu… İtirazımız olamaz. Ne var ki, Y-CHP’nin genel başkanına göre, iç politikada “yalan” söyleyerek, halkı kandırmak mümkün görüldüğünden, ( 2 ) Erdoğan'a fazla yüklenemedi... Buna itirazımız var.! Sonra sıra keşif uçağımızın düşürülmesini “ulusal mesele” olarak tanımlamaya geldi. ABD’nin Ortadoğu'daki çıkarlarını korumak için, taşeronluk görevini yapan AKP Hükümetinin, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” şeklinde formüle edilmiş temel dış politikamıza taban tabana zıt olan Suriye politikası, hiçbir şekilde Türk halkının önüne “ulusal sorun” olarak getirilip, dokunulmazlık zırhına büründürülemez.! Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Suriye rejimini “demokratikleştirmek” görüntüsü altında, iç işlerine karışması, rejim muhaliflerini desteklemesi, mevcut meşru rejimi devirmeye çalışması hiç bir şekilde savunulamaz. Kendi rejimini demokratikleştiremeyen bir ülkenin, başka bir ülkedeki rejimi “demokratikleştirmeye” çalışması inandırıcı da değildir. Üstelik işbirliği içerisinde olduğu ve bu iş için parasını (hibe) kabul ettiği Suudi rejiminin, demokratikleşme yolunda en küçük bir çabası da yoktur.! SİZE, KİM, NİÇİN İNANSIN? Hükümetin, bu gerçekleri savunanlara karşı “vatan hainliği”ne varan ağırlıkta suçlamalarda bulunması, suçüstü edildiğinin kanıtıdır ve ibret vericidir...
22 Eylül 2003'te Dubai’de imzalanan anlaşma ile Türkiye; 1 milyar dolar hibe karşılığında “Kuzey Irak’a tek taraflı asker konuşlandırmayacağının”, yani sınır ötesi askeri harekat yapmayacağının taahhüdünü vermişti… (3) Şimdi ise, Suudi Kralı’nın hibe ettiği 10 milyar dolar karşılığında Suriye’deki rejimi devirmek için elinden geleni yapacakmış…(4) Kimine göre, bu 10 milyar dolar, Sevda Tepesi’nden geçirilen imar için verilmiş bir rüşvettir.! Kimine göre, Suriye'li muhalifleri finanse etmek için gönderilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın; para için “…geldi demedim, gelebilir dedim” (5) diyerek lafı çevirdiğine aldanmamak gerekir… Para işin içine girdi mi AKP hükümetinin yapamayacağı iş yoktur.! AKP’nin bu aç gözlülüğü yüzünden, devlet olarak “paralı asker” durumuna düşürülmüşüz… Bundan böyle “tetikçi” de diyebilirler bize.… Biliyorsunuz, ABD ile aramızda 2 sayfa 9 maddelik, “Mondros Mütarekesi” gibi bir anlaşma da vardı.! Bu anlaşma halen yürürlükte midir.? Maddeleri nasıldı.? Neredeyse unutulup gitti.! O bakımdan hafızalarımızı tazelemeliyiz. Gelin önce dönemim Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Vatan Gazetesi’ne verdiği demece bir göz atalım. (6) Sonra da anlaşmanın maddelerine bakarız… (7) Ondan sonra daha sağlıklı karar verebiliriz. ABD'ye taşeronluk mu daha zordur yoksa ABD çıkarlarını savunmak mı.? Zurnanın zırt dediği yer Apo'nun İmralı'dan çıkartılıp Bursa'ya götürülmesi idi. Y-CHP'nin genel başkanının bu görüşmeler hakkında söyleyecek sözü yoksa, o da suçüstü edildi demektir.! Av. Cemil Can DİPNOTLAR: (1) http://www.haberturk.com/gundem/haber/753923-gazabimiz-siddetlidir (2) İç politikada yalan söyleyebilirsiniz, halkınızı kandırabilirsiniz ama dış politika öyle değil, derinlikli bir politikadır. Boğazınızda dokuz boğumu unutmayacaksınız. Lafı söylerken düşüneceksiniz, tartacaksınız, nereye gider bu lafım diye düşüneceksiniz çünkü dış politika ülkelerin tarihinde iz bırakan politikadır. (3) Kuzey Irak’a girmeme karşılığında verilen 1 milyar Dolar http://haber.gazetevatan.com/0/126162/4/Haber (4) Suudi Kralından 10 milyar Dolar (5) Çevre ve Şehircilik Bakanı (6) Vatan Gazetesinin kupürü (7) 2 sayfa 9 maddelik anlaşma http://www.ip.org.tr/lib/pages/detay.asp?goster=haberdetay&idhaber=924
Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Temmuz. 2012 http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/ TDFAJANS – Toplum Dinamikleri Fikir Ajansı Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda; Düşünce Üretimi. Pmasınaaylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.! Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa; Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur. * * * * * * * * * * TEK YOL DEVRİM.! YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.! Yaşasın Halkların Kardeşliği.! KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.! ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZLIK VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.! Hazırlanmakta olan AKP Anayasası Halkımız İçin Kölelik Anayasasıdır, KÖLELİK ANAYASASINA HAYIR.! Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Temmuz. 2012 http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/ TDFAJANS – Toplum Dinamikleri Fikir Ajansı Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda; Düşünce Üretimi. Pmasınaaylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.! Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa; Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur. SU HAYATTIR… SU BİR HAKTIR… SU, KAYNAK DEĞİL, DOĞAL VARLIKTIR. SU YASASI ÇIKARILMALIDIR.! TEMA Vakfı Eko Siyaset Bildirgesi: “Salt ekonomi odaklı projeler dönemi bitmeli, Ekolojik Siyaset dönemi başlamalıdır.!” GELECEĞİN TÜRKİYE’Sİ İÇİN TEMA VAKFINDAN PARTİLERE..! “Yaşamın sürdürülebilmesinin” ve “sürdürülebilir gelişmenin” ön koşulu “çevrenin, toprağın, suyun, ormanın, biyoçeşitliliğin” korunarak yönetilmesidir. ÜLKEMİZ, TOPRAKLARIMIZ… GÖZ GÖRE GÖRE ÇÖL OLMASIN.! YEŞİL OLMASI İÇİN DESTEK OLUN.. |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP