KOSOVA MASALIYLA ÖĞRETİLEN EŞİTLİK

Kosova Masalıyla Eşitlik Öğretilen 4.Sınıf Kitabı

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

KOSOVA MASALIYLA ÖĞRETİLEN EŞİTLİK

Kosova Masalıyla Eşitlik Öğretilen 4.Sınıf Kitabı

10 yaşında çocuğa masal kitabı yazdık, adını İnsan Hakları Yurttaşlık ve Demokrasi koyduk.

Bir masal gibi ülkemizin hali; devler ülkesinde yaşayan bir kral varmış, dev her gün ondan bir çocuk kurban etmesini istermiş, ya başı gidecek ya da devi her gün bir çocukla besleyecek. Hani 15 Temmuz darbesiyle belirginleşen, kralımızın başını vermedik ama her gün onca insanımız canavara kurban veriliyor, gibi.

Masaldan yaşıyoruz, bir varız bir yokuz... Devler ülkemizi basıyor, başımıza bombalar yağdırıyor, çocuklarımızı esir alıp götürüyor... Masallar gerçek oluyor. Çocukların devlere kurban edildiği bir masal çağına girdik.

Öyle bir kitap yazdılar, 4.sınıf ders kitabı diye çocuklarımızın önüne koydular. Bu kitabın editörü olan bir profesörü Fetö soruşturması kapsamında tutukladılar. Bu kitapla çocuklar düş ile gerçek arasında uyuşturucu almış gibi ayakları yere basmadan yaşatılır, kaldırılmalıdır diye geçen yıl Danıştay’da dava açmıştım, kaldırılacağını bekliyordum, dağıtıma devam ediliyor.  

İçerisinde tam 20 tane masal var. Her biri bir başka etnisiteye ait. Kitap yurttaşlık bilinci vermek yerine etnik ayrışmaya hizmet ediyor. “Özerklik” gibi çocuğun tartışma kapasitesinin üzerinde kavramları renkli ve iri puntoyla yazarak çocuğun önüne boca ediyor.

Ünite sorularına sıkıştırılmış öylesi sorular var ki, siyaset bilimciler bile afallar. Örnek.

Ünite: Adalet ve Eşitlik

Kosova masalı: Üç Kafadar.

Konusu: Üç hayvan (aslan, kurt, tilki) çaldıkları ganimeti kendi aralarında paylaşıyor; aslan öküzü alıyor, kurt koçu alıyor, tilki de horozu.

15.soru: Suriye'de yaşayan bir çocukla Ankara'da yaşayan bir çocuk haklar bakımından eşit midir? Açıklar mısın.?”

            Bu sorunun cevabı metnin içinde yoktur. İstenen cevap yazarın kafasındaki siyasi cevaptır. Çocuğun kitabına bile kirli siyaseti soktular. Çok haince.

Soruda başka yanıltıcı öge var; Suriye ülkedir, Ankara şehirdir, bu dengesizliktir.

Çocuk okuduğu bu masaldan yola çıkarak “eşit değildir”  cevabı verecek, çünkü soruda bu cevaba çanak tutulmuştur.

Masalda aslan tarafından yapılan bu dağıtım o hayvanların ihtiyaçlarına göre eşitlik olarak gösteriliyor. Eşitlik bu şekilde öğretilemez ve o paylaşılan mal hırsızlık malıdır. Zaten kitabın en başında EN GÜÇLÜ KİM diye bir masal var, bu ilk mesajıyla kitabın güçlü olan daha fazla pay alır gibi bir imaj veriliyor. Kosova masalı sadece bir örnek.

Gerçek hayatta ise o hırsızlar, o acımasız canavarlar, o devler, Kosova ülkesini işgal etti, paylaştı, üçe böldü, ABD orada üs kurarak aslan payını kaptı ve bu kitapta onu haklı görmemizi isteyen bir masalı “adalet eşitlik” diye çocuklarımızın önüne koydu. Çocuklarımızı kandırıyorlar. Eşitlik diye sinsice beyin altı çalışılmış bir masal.

Bu kitap bana en büyük servetimiz olan çocuklarımızı devlere nasıl kurban verdiğimizi söylüyor.

Kitabın içeriğini belirlemek üzere yazılmış olan taslak program çerçevesinde hiç böyle şeylerden söz edilmiyor.

Kitabın Adalet ve Eşitlik ünitesinden birkaç soru örneği vereyim.

- Kantindeki bir çikolatanın herkes için aynı fiyatta olması hangi kavramla ilgilidir.?

- Adaletin sağlanması için bazen eşit davranmamamızda sakınca var mıdır.?

- Ailede herkes eşit midir.?

- Adil olmak herkese hak vermek midir.?

Bu sorulara sağlıklı cevap verilemez. Böyle çamur sorularla çocuğun beyni allak bullak edilmemesi gerekir.

Değerli okurum, tam bu satırları yazarken İzmir Bayraklı’dan bir anne aradı beni. Dün bu kitap okulda çocuğuna verilmiş, çılgına dönmüş, bu kitapla eğitim olmaz, diyerek internette bununla mücadele eden birileri var mı diye ararken İlk Kurşun sitesinde benim yazılarıma rastlamış, siteme girmiş, ev telefonumu aldı ve bana ulaştı.

Bu annemiz, çocuğunun 1.sınıftan beri ders kitaplarından şikâyetçi, çalmadığı kapı kalmamış, ama sonuç alamamış. Şimdi kitabın mahkemelik olduğunu öğrendi, davaya müdahil olarak katılacak. Bu yeter mi, hayır. Şu anda İzmir milletvekili olan her partiden vekillere ulaşıp onları seferber etmeleri lazım.

Yerel yönetimlerin öne çıkartıldığı bir anayasa hazırlığı varken bu kitap bir daha önem arz ediyor. Önceki gün Birgül Ayman Güler hanımla bu kitap üzerinde konuştuk, “Kitapta kaç kere Özerk Cumhuriyet adı geçiyor?” diye sordu.

Aşağıda kitapta masalların ait olduğu toplulukları ve ülkeleri göreceksiniz.

Adında Özerklik Olan:

1-Dağıstan Özerk Cumhuriyeti

2-Çuvaşistan Özerk Cumhuriyeti

3-Başkortostan Özerk Cumhuriyeti

4-Kalmuk Özerk Cumhuriyeti

5-Hakas Özerk Cumhuriyeti

6-Uygur Özerk Bölgesi

 

Topluluklar:

1-Terekemeler

2-Kürtler

3-Kosova ve Sancak Türkleri

4-Süryaniler

5-Gagavuzlar ya da Gökoğuzlar

6-Tatarlar

 

Devlet adları:

1-Kazakistan Cumhuriyeti

2-Türkiye Cumhuriyeti

3-Ermenistan Cumhuriyeti

4-Özbekistan Cumhuriyeti

5-Makedonya Cumhuriyeti

 

Ülke:

1-Kırgızistan

2-Azerbaycan

 

Çocuk daha beşeri coğrafya bile okumamış, bunlardan ne anlayacak, diyorsanız, durun bir düşünün. Bu kavramlar aklına değil beyin altına işleniyor. Çocuk ailesine “Biz neyiz,  bizim de masalımız var mı?”diye soracak. Şimdilik istenen sonuç bu. Çocukların aklı allak bullak ediliyor. Bulanık suda çocuklarımızı avlamak isteyenlere hizmet eden kitaplar bunlar.

Tam da masallardaki gibi, devler cirit oynuyor eski MEB içinde...

Çocuklarımızı devlere kurban veriyoruz. Paranın devleri aldı götürüyor oğullarımızı kızlarımızı. Devler sofra kurmuşlar Mesleki Yeterlilik Kurumu içinde, her gün bir başka mesleğin kolunu budunu kesip yiyorlar, sertifika pazarı kuruyorlar. Yani çocuklarınızın geleceğini yiyorlar, sıra anneleri kandırmakta. “Anne Üniversitesi” kurdular bile, kendinizi kurban vermeye sıra geldi.

Sıranın size geldiğini anlamanız için, paranın küresel devleri bakın nasıl çalıştı:

Atatürk’ün kurduğu Gazi Eğitim Enstitüsü MEB’na orta öğretime (Orta-Lise) öğretmen yetiştirirken MEB’na bağlıydı, üç öğün sıcak yemek yer yatılı okurduk. Ben buradan 1970’de mezun oldum ve hemen kura ile tayin oldum, yaz tatilinde maaşım başladı, okuluma giderken bir de donatım bedeli ve yolluk aldım... Geldi Amerikancı NATO-Evren darbesi, sıcak yemek ve yatılı okumak bitti, okul YÖK’e bağlı fakülte oldu, ne sıcak yemek ne sıcak yatak, diploma yerine sertifika, mesleğe sınavla giriş, ne yolluk ne donatım bedeli...

Geldi 1995 Tansu Çiller sessiz darbesi, WB’dan getirdiği Span Amerikan eğitim tekelini YÖK’ün ve Talim Terbiye’nin hamamına oturttu, önce Beden Eğitimi bölümü dışarı atıldı, sonra Resim bölümünün tabelası “Görsel Sanatlar” oldu, fakülte Gazi Mahallesinden Gölbaşına taşındı, şimdi 15 Temmuz 2016 darbe ertesi bu tabelanın üzerine “BELMEK Anne Üniversitesi” tabelası asıldı.Nasıl geldi buraya.?

Gazi Eğitim Ankara Belediyesine Devrediliyor

Anneler, Pamuk Elleri Cebe. Sıra Sizin Kanınızı Emmeye Geldi.

1995’den beri Tansu Çiller’in Dünya Bankasından GATS sözleşmeli cinleri Gazi’de  cirit atıyor. Gazi Eğitim Enstitüsünü Ankara Belediyesinin BELMEK kurslarına verdiler. Girin internete bakın.

Annelere Amerikan piyasacı eğitim sistemine uygun olarak annelik eğitimi sertifikaları bu binada verilecek. Mesleki Yeterlilik Kurumunun alt birimi olan Hayat Boyu Öğrenme dairesinde hazırlanmış olan Annelik kursları için ilanlar başladı. Orada her anneye göre bir sertifika mutlaka düşünürler. Sertifikalı Hayat Boyu Öğrenme dedikleri bu. Artık paranın tanrılarına kendinizi kurban vermeye başlıyorsunuz.

1924’den beri var olan Müzik Bölümünün kapanmasında sıra. Onun piyano odaları Gölbaşına taşınmayacak, çalgı kursları şeklinde BELMEK’in sertifikalı çalgı kurslarına dönüşecek. Yani, Gazi Eğitim bu son piyasa darbesiyle Ankara Belediyesine devrediliyor!!!

Değerli anneler.! Şu “Fili Yuttu Bir Yılan” da gerçek olsun artık. Bilinir, filin hortumuna yılan girdiğinde nefes borusu tıkanır, ölür. Aynen böyle.

Devlerle başa çıkan Amazon annelerdik, unuttuk. Çocuklarını köle vermeyen hilal uğruna direnen... Onlar efsane oldu. Sıra bizim kendi efsanemizi yaratmada.

Yeri gelmişken, son dönem kazılarda bulunan kadın heykellerine Kibele yakıştırması yapanlar var, Kibele çıplak olur, elbiseli kadın heykeli bir Amazon Kraliçemizdir, yani kadın orduların başında savaşan baş kadın savaşçıdır ve mutlaka bir Oğuz beyinin annesi, kızı veya eşidir. Kurul kalesinde MÖ.305’de KURUL (heyet) toplayıp ORDU şehrine adını veren Oğuz beyi (Bursa/Persia kralı) kurduğu orduyla varıp Ege’den Atina yağmacılarını denize döktüğünde Efes’te Zafer Takına adı yazıldı; Mazeus 1.Mitridate. Kurul kalesinde onun eşini, annesini veya kızının heykelini bulmuş olmalıyız. Gerçektir, unutturulmuştur.

Ve dönüyorum konuya.

Türkçe kitapları da masaldan geçilmiyor. Bu sene de dağıtılan İnsan Hakları Yurttaşlık ve Demokrasi kitabındaki masallar çok daha vahim.

Çocuklarımızı masallarla kandırıp yutan şu devlere daha kaç çocuğumuzu kurban vereceğiz.!

Mahiye Morgül, 22.9.2016, Ankara

Mahiye Morgül, Ankara Eylül.2016 – mahiye@gmail.com,

http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,

https://twitter.com/okkesb ----–------ E.mail: okkesb@telmar.net,

https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,

Mahiye Morgül, Ankara Eylül.2016 – mahiye@gmail.com,

Diğer Haberler

  • DULKADİROĞULLARI İKİNCİ KEZ BULUŞTU
  • NARİN CİNAYETİ’NİN AÇIĞA ÇIKARDIĞI GERÇEKLER
  • KAHRAMANMARAŞ YEREL BASINI VETO EDİLDİ
  • MAVİ VATAN, YAVRU VATAN, ANA VATAN
  • BASKIN BASANINDIR.!
  • İTALYA'YA GÖTÜRÜLEN GAZETECİLER
  • İMAMOĞLU GÖREVDEN AFFINI İSTESİN*MİŞ.!
  • TOPRAKLARIMIZ SATILMAMALI
  • SELOCAN & SELAHATTİN DEMİRTAŞ ve SİYASET
  • DEPREMDE YIKIMIN SUÇLUSU KİM.?
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP