MUHTARLARDAN SONRA İL MÜFTÜLERİ
BEŞTEPE’DE
Müftülere
Söyleyecek Sözü Vardı. 19 Ağustos Çarşamba Günü İl Müftüleri Beştepe’de
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Misafiriydiler.
Toplantıyı tesadüfen canlı yayında izledim,
notlar aldım. Böyle bir toplantı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da
yapılabilirdi. Bizzat Cumhurbaşkanının il müftülerini toplaması bende
Diyanet’i ve müftüleri kendine bağlama mesaisi gibi bir kanaat uyandırdı.
İl müftülerinin Cumhurbaşkanı tarafından
misafir edilmeleri normal koşullarda dikkat çekmez, ancak “rejim değişmiştir”
dedikten sonra bu toplantı yapılıyorsa ve müftülere bundan sonra ne yapmaları
gerektiği üzerine bir takım direktifler veriliyorsa, bu toplantının fotoğraf
başlığı ona göre olur. Fiili olarak başkanlık sistemine geçtiğini
müftülere hissettirmek istemiş olabilir diye düşündüm.
Elbette müftülere ne dediği önemli. Canlı yayında aldığım kısa
notlar şöyle:
AÇILIŞI BESMELE ÇEKEREK YAPTI.
... Ölü yıkayıcısı olmaktan bugüne geldik,
eğitimli imamlar olduk. 85 bin cami, 125 bin din görevlisi var. Birliğe
ihtiyacımız var. Güneydoğuda görev yapan kardeşlerime büyük görev düşüyor.
Değişen koşullara göre halkla yakınlaşmalıyız. Müslüman Müslümanı “Allahü
ekber” diyerek öldürüyor. DAEŞ’e karşı uyanık olmalıyız. Beş vakit namazla
sınırlı bir mesai yetmez. Camilerden silah çıkıyor. Bundan sonraki süreç farklı
olacak. Bu buluşma yeni bir dinamizmin başlamasına vesile olsun. DAEŞ’in Önünü Kesecek Bir Yol Mutlaka Olmalı...
Bu konuşmada itiraz edeceğimiz bir şey yok.
Ancak rejim değişti, başkanlık sistemine geçtik gibi bir niyetle müftüleri
toplamışsan işin şekli değişir.
“Sistem değişti” diyorsun, peki bu ülkenin yönetim şekli
ne oldu?
Değişen sistemlerimize bakalım.
Kamucu eğitimden piyasacı eğitim sistemine geçirildik...
Kamucu sağlıktan piyasacı sağlık sistemine geçirildik...
Kamucu tarımdan piyasacı tarım sistemine geçirildik...
Birer birer küresel piyasaya eklendik. Bunun adı sömürge
sistemidir.
Devletin
Dili Türkçe Olmaktan Çıktı. Okullarda Eğitim
Dili İngilizce Oldu. Bu Da Sömürgeciliğin Dilidir.
Parlamenter sistem de değişiyor, çok partili
sistemden tek partili sisteme geçtik, farklı görüşler bir araya gelip bir
hükümet kuramıyor.
Biliyoruz ki bir rejim değişikliğine
gidilirken önce sistem laçkalaştırılır sonra “böyle olmuyor değiştirelim”
denir. Eğitimde ve sağlıkta bunu çok açık görüyorsunuz.
Sırada Diyanet sisteminin değiştirilmesi var,
öyle görünüyor. Zaten bir süredir çok kötü kitaplar hazırlıyordu; “Kırk hadis
kırk karikatür”, “Cemil dede nazma surelerini anlatıyor” gibi. Ayrıca Hz. Muhammed’in
Hayatı kitaplarında pornolara varan rezaletler...
Gelin Rize Kıble Dağı camisini konuşalım.
Dağa Taşa
Cami Yaptırmışız, 85 Bin Tane Camimiz Var.
Bir tek Kıble Dağı eksikti. Uzak ve yüksek bir dağın
tepesinde bu camiye Cuma namazına kaç kişi gider? Bırakın vakit namazlarını,
Cuma namazına gidecek cemaati yoktur bu caminin. Şan olsun memlekete diye cami
yatırmışız. Cami yaptırmak İslama hizmet olmaktan çıkıp bir saltanatın
reklamına dönüşüyorsa bundan İslam değer kaybeder. Kavramların değer kaybetmesi
toplumda çürümeye yol açar. Çürümüşlükten yeni marazi tipler doğar, onlarla
savaşmak zorunda kalırsın. Sonra da toplarsın imamları dersin ki halkla beraber
olun, vs.
Gece yarısı çakalların ürüdüğü Kıble Dağı
gibi tenha tepede yaptığın süs camisine tayin edeceğin imamın can güvenliğini
bile koruyamazsınız. Cuma namazına gelecek cemaat bulamaz, bırak sabah namazına
geleni.
Diyanet’in elinden cami yaptırma yetkisini
alıp belediyelere vereceksin, önüne gelen reklam olsun diye cami yaptıracak,
Ardeşen’de ünlü bir iş adamının yaptığı gibi isteyen bahçesine süs camisi
yaptıracak ve siz “Allah için yapıldı” diyeceksiniz bunlara. Allah için
söyleyin ey Rizeli hemşerilerim, şu Kıble Dağı camisi hangi ihtiyaçtan yapıldı?
Bir toplumda çürümenin göstergeleri başka nedir.?
Mahiye
Morgül, 20.8.2015
Mahiye
Morgül, Ankara – Ekim.2016 -–- mahiye@gmail.com,
http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,
https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi,- okkesb@gmail.com,
Mahiye
Morgül, Ankara – Ekim.2016 -–- mahiye@gmail.com,
|