Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
Osmanlı’yı Çökerten Padişah Abdülaziz (2)Osmanlı’nın İngilizlere olan borcu Abdülaziz zamanında on kat arttı. Öyle ki, Londra’da sadece Osmanlı’dan gelen faizle yaşayan İngiliz tefeciler vardı. Abdülaziz dış borçların faizlerini bile ödeyemeyeceğini ilan etti. Bunun sonuçlarını masa başında kaybedilmiş Balkanlar ve Girit olarak görebiliriz.
Osmanlı’yı Çökerten Padişah Abdülaziz (2)
Elimizdeki kaynaklardan tespit edebildiğimiz kadarıyla:
-Osmanlı’nın İngilizlere olan borcu Abdülaziz zamanında on kat arttı. Öyle ki, Londra’da sadece Osmanlı’dan gelen faizle yaşayan İngiliz tefeciler vardı. Abdülaziz dış borçların faizlerini bile ödeyemeyeceğini ilan etti.
Bunun sonuçlarını masa başında kaybedilmiş Balkanlar ve Girit olarak görebiliriz.
- Abdülaziz, İngiliz şirketlerinden çokça hisse satın aldı. Hatta, Süveyş Kanalını yapan Fransız şirketini satın alan İngiliz şirketinin hisse senetlerini de satın aldı.
Kanalın açılışı için Fransa’ya sipariş verilen Asya (Hürriyet) Heykeli ve parası ödenmiş Aida (Ayça) Operası bittiği halde orada alıkondu, on yıl sonra ABD’ye peşkeş çekildi. İhtimaldir Abdülaziz’in borçlarına karşılık onlara el konuldu.
- Abdülaziz 1868’de yabancılara mülkiyet hakkı verdi, Yahudi bankerler Filistin’de ilk kez toprak satın aldı. Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi Abdülaziz’in aleyhine fetva verdi. Müslüman dünyasında Abdülaziz büyük güven kaybetti.
-Abdülaziz’in Süveyş gezisine katılan eğitimli Şehzade Murat, halkla Arapça, Fransız şirketiyle de Fransızca konuştu, saygınlık topladı. Abdülaziz devrilip yerine V.Murat padişah olduğunda halkın ve İslam dünyasının desteği arkasındaydı.
-Süveyş kanalının yapımında büyük başarıları olan Mısır Valisi Sait Paşa öldürüldü, Abdülaziz onun yerine İngiliz yanlısı İsmail Paşa’yı tayin etti.
- Genç İngiliz prensesi Viktorya’yı 6 ay misafir etti. Abdülaziz’in Kraliçe Viktorya’ya olan tutkusu bilinirdi, ama açık konuşulmazdı.
-En fazla saray yaptıran padişah Abdülaziz’di. Aldığı borçlarla Abdülmecit’in başlattığı Dolmabahçe sarayını bitirdi ama Dolmabahçe Sarayı 5.000.000 altına mal oldu. Onun yanına Feriye sarayları denilen beş saray daha yaptırdı.
-Sarayda israf haddini aştı. Hizmetli sayısı 5.320’e çıktı. . Sarayın yıllık masrafı 2.000.000 sterlini buldu. Maliye, aylıkları, 3-4 ayda bir ödemeye başladı.
-Kafkaslar’dan İstanbul’a genç kız götürüp saraya satmak ticaret haline geldi. 11 yaşında kızlar bile cariye alındı.
-Yabancılara sınırsız okul açma hakkı verildi. Fransız, İngiliz, Amerikan ve Rum okulları başkent İstanbul’u ve Anadolu’yu ağ gibi sardı. Örneğin, sadece Harput’ta sekiz tane yabancı okul açıldı.
Bu okulları bu topraklarlardan temizlemek için koca bir devrim gerekti!
Bugün, 3.bin yılın ilk on yılında, ülkemizin başına getirilen Amerikan destekli bir Osmanlıcı kadro, Abdülaziz gibi, yeniden yabancı dernek ve vakıflara okul açma izni veren bir yasayı maalesef meclisten geçirdi.
-Savaş kazanan subaylar ve nitelikli Türk bürokratlar azledildi, sahte evraklarla mahkemelere çıkartıldı, uzak vilayetlere sürgün edildi, pasif işlere verildi.
Bugün de nitelikli işin ehli bürokratlar devlet kurumlarından uzaklaştırılmış haldedir.
-Osmanlı Bankası kuruldu. Fakat bu bankada Türk olan tek bir kişi çalışamazdı.
Cumhuriyetin ilanından sonra İstanbul Üniversitesinin kız ve erkek öğrencileri bankayı sararak içeri girdiler. Böylece Türkler buraya girebilir oldu. Bu olaydan sonra Pera’nın adı İstiklâl Caddesi oldu.
-Girit ve Karadağ, savaş alanında kazanıldığı halde, bu savaşları kazanan Mareşal Hüseyin Avni Paşa gibi gazi paşalar, beş parasız bırakılıp memleketlerine sürgün edildi. Onlar görevden uzaklaştırıldıktan sonra İngilizlerin isteğiyle kurulan barış masalarında(!) yenilmiş tarafın sözcüleri muhatap alındı ve bu ata toprakları geri düşmana teslim edildi. Bu durum, yenilmiş ve teslim alınmış PKK’nın başıyla masaya oturmaya zorlandığımızda oradan nasıl kalkacağımızı bize söyler.
- Rus elçisi İgnatev, Ermenilere Rusları güvence gösteriyordu. Rus elçisinin bu yönde açıktan faaliyetlerine Abdülaziz göz yumdu. Bu elçi o kadar cüretkardı ki, 1875'de Hersek ihtilâlinin bastırılması için Sırbistan'a asker gönderilmesinde ısrar eden Hüseyin Avni Paşa’ya engel olmak için, onu Seraskerlikten azlettirdi.
-Abdülaziz, İngilizleri ve Fransızları memnun etmek için sık sık sadrazam değiştirdi. Devlet işlerinde sürekli kaos, rüşvet, adam kayırma, yabancıları birinci sınıf, Türkleri ikinci sınıf gösterme, gibi bir popüler gündelik siyaset kültürü üretildi.
Özetle:
Abdülaziz, sınırsız borçlandığı İngilizlerin gönüllerini hoş tutmak uğruna her istenileni yaptı. Ancak, İngilizlerin ortadan kaldırılmasını asıl istedikleri Yeni Türkler’di. Onları yok etmeden Osmanlı’yı diledikleri gibi parçalayıp yutamayacaklarını gördüler. En iyi çare, yeteri kadar kullandıkları Abdülaziz’i son kez yem olarak kullanmaktı; onları padişahı öldürmekle suçlayarak tutuklatmak…
Ne kadar da Silivri mahkemesindeki iddianameye benziyor, hayret doğrusu!
Kaynaklar:
http://www.dallog.net/tdsa/huseyinavni.htm
www.atukad.org.tr/rte/devam_yazi.asp?idyazi=66
http://ansiklopedi.turkcebilgi.com/H%C3%BCseyin_Avni_Pa%C5%9Fa
http://www.azerbaycanturkleri.com/maresal-suleyman-pasa (Osmanlı'da ilk Türkçüler)
MÎLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞINDA 150 YIL. M.S. Bakanlığı 50. Yıl Yay.
Mithat Paşa’nın Hatıraları. Osman Selim Kocahanoğlu, Temel Yay.
Mahiye Morgül
(devam edecek)
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP