Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
3.BİN YILIN HAÇLI SEFERİ Bunca Yıl Bekletilen Kuluçka Çatı’dan Başımıza Düştü.! BOP Son Aşamasına Gelmiş Bile. Meğer Müslüman’ı Müslüman’a kırdırma, Türk’ü Türk’e kırdırma programıymış. İnanılır gibi değil, Şii-Alevi katliamına, Türkmen katliamına dönüştü... İngiliz’in Sevr planı şimdi tamamlanıyor.! Bush’efendi, 2001’de “3.Bin yılın Haçlı Seferini başlatıyoruz” dediğinde aslında tam da niyetini söylemişti. Ayıkmadık. 160 yıldan beri bekletilen kuluçkanın çatlama zamanı geldi, ne civcivdir ne kuş... TSK yok edildi, Jandarma yok edildi, Milli İstihbarat yok edildi ve bekletilen yumurta elbirliğiyle ÇATI’dan başımıza düşürüldü. AKP’nin aday göstermesine artık gerek kalmadı. Piyasa kızıştırmak için alıcıymış gibi tezgâha yanaşan yardımcı konumundadır şimdi. AKP Cemaatle paralel çalışıyor dediğimde, düşman gösterip birlikte hareket ediyorlar dediğimde de anlatamamıştım; Hz. Muhammed’in Hayatı ders kitabında tanıtım afişleri var, belgedir. Mısır’da doğmuş bir şeyhülislam müridi... Kemal Derviş gibi dışarıdan ithal, pek yakıştı doğrusu... Bunca yıl kuluçkada bekletilmiş. Tekrar ediyorum. Canlar, başkanlık seçimi bir tuzaktır, tümüyle protesto edilmelidir, referandumla halife seçtiriyorlar, HAYIR dediğimiz bir yasaya şimdi balıklama atlamayalım. Bulanık suya atlıyoruz, kayalarda kafamızı parçalayacaklar, lütfen bu seçimi yasa dışı ilan edelim, çünkü ta başında 2009’da referandum yaparken yasa dışıydı... Bizim de adayımız var dememeliyiz, bu bile onların günahına ortak olmaktır... Savaş düzenine girdiğimizi görmüyoruz, bu şartlarda normal seçim bile olmaz, bakın Türkmeneli (Musul) haberleri sansürlendi bile. Bu durum savaş şartlarıdır, biz ne seçiminden bahsediyoruz.? Kadim Türk yurdu kan içindedir. Böyle bir zamanda seçim olmaz.! Biz, Medler, Persler, Miletler, tüm Oğuzoğulları, Roma saldırıları karşısında gönüllü birleşik ordular kurma geleneğinden geliyoruz. Birliğimiz Dirliğimizdir diye düstur ettiğimiz söz birkaç bin yıllıktır. Sevgili kalem arkadaşım Serendip Altındal “Bu muydu.?” başlığıyla uzunca bir yazı kaleme aldı. Kendisini tebrik ediyorum ve aşağıda bu yazısından bazı bölümleri okurlarıma sunuyorum: Bu muydu.? CHP’liler neler oluyor sizin mahallede. Müsaade buyurunda aile geleneği itibarıyla yüce Atatürk’ün CHP’si ile büyümüş bir vatandaşınız ve seçmeniniz olarak bu soruyu sorma hakkım olsun. Bunca zamandır ketum bir inatla sakladığınız adayınız bumuydu.? Kuş mu, civciv mi çıkacak derken, birde baktık yumurta çatlamış ve umutlar da piç olmuş. Aman ki ne aman, Yazık ki, hem de kaymaklısı… Yani sonunda göstere göstere, sizlerin de mi kanınıza girdiler. Bu kadar mı içiniz boşalmıştı artık, yazıklar olsun. İnkılâpçılıkta, Atatürk’ün yolundan sapan Terakkiperver fırkaya bile rahmet okuttunuz. Herhalde artık bundan sonra sadece Tayyipler değil, hepiniz siyaseti bırakınca bu ülke huzura kavuşacak anlaşılan.
§ Biz fevkaladeden alınan, kanuni olan tedbirleri, hiçbir vakit ve hiçbir suretle, kanunun üstüne çıkmak için vasıta olarak kullanmadık. (Mustafa Kemal, Nutuk s. 541 1927). Derken, dünyada hangi diktatörün bunları söyleyebileceğine de empati oluşturan Atatürk gibi bir istisna lideri bile, diktatör olarak tanımlama gafletinde bulunan 360 derece Makyavelist Erdoğan’ın önüne; bula bula Türkiye Cumhuriyetinde tanınmayan, Kahire doğumlu ve dışarıda okumuş, yaşamış ve uluslar arası organizasyonlarda uzun yıllar görev almış bir adayı, tavuk yemi gibi atıveriyorsunuz. Türkiye Cumhuriyetini temsil edecek bir çatı adayının, önce bütün Türk Milleti tarafından tanınması, benimsenmesi ve tarafsız; ama milli birlikçi, Kemalist bir saygınlık kazanmış olması gerekmez mi.? Muhafazakâr adam senaryonuz da netice itibarıyla elinizde patlayacak gibi gözüküyor. İsmini dahi yeni duyduğum, sadece kronolojik verilerini okuduğum birisi hakkında ne olumlu ne de olumsuz bir şey söylememe etiğimi, tenzih ediyorum kuşkusuz. Ne ki, AKP tabanından da - ki parti içinde de bir çoğunluğun, RTE destekçisi olmadığı biliniyor - belki destek alırız umudu ve önerisiyle - ki bu önerinin kimden geldiği sizce malumdur.!.!.! ABD BOP genetiğindeki kurmaylardan birini, Çankaya adayı yapmakla acaba kendinize ve ülkenize neler kazandıracağınızı (.!.) düşünüyorsunuz. Yoksa “temelsiz çatı olur mu.?” diyen Erdoğan’a bu durumu, kuşlar daha önceden duyurmuşlar mıydı acaba.? Çünkü kopyacılarının o lafı boşuna söyletmedikleri de malum… Mahiye Morgül - 17.6.2014 Mahiye Morgül, Ankara – Temmuz.2014 – mahiye@gmail.com, http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@telmar.net, https://twitter.com/okkesb –E.mail: okkesb61@gmail.com,
https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, Mahiye Morgül, Ankara – Temmuz.2014 – mahiye@gmail.com, Bizi kukla gibi oy kullandırıp legalize ediyorlar tuzaklarını... Kalem arkadaşlarımdan Bülent Özçağatay partilerin oy oranlarının yanlış hesaplandığını ve birçok yazarın bu yanlışı ısrarla sürdürdüklerinden şikâyetçidir ve şikâyet etmekte de haklıdır. Diyor ki: Aşağıda isimleri yazılı olan Yazarların yerel seçim sonrasında % 36,8 olan AKP oy oranını günlük yazıları içerisinde % 43, % 43,5 ya da % 46 olarak yazdıklarını gördüğümde kendilerine ve gazetelerine son 1 ayda 6 mail göndererek buna dikkatlerini çekmeye çalıştım. Sağ olsunlar her hangi bir cevap vermediler. Maillerimi görmediler diye düşünüyorum. Son yerel seçimlerde toplam seçmen sayısı 52 700 000 Geçerli oy sayısı............................................... 44 800 000 AKP oy sayısı....................................................19 400 000 Ve diğer oylar ve geçersiz oylar... ( Bu rakamlar YSK sayfasında vardır. ) Bu rakamlara göre AKP' nin aldığı oy oranı % 36,8 dir. AKP' nin oy oranını % 43 olarak yazan Aydınlık Yazarları: --- Mehmet Saraç ( İki kez % 46 olarak yazdı ) --- Mehmet ALİ Güller --- Mehmet Bedri Gültekin- --- İsmet Özçelik --- Hasan Böğün
Sözcü Yazarı: --- Rahmi Turan Yerel seçim öncesinde ise yine %43 olan AKP oy oranı % 50 olarak yazılmaktaydı. İlk-Kurşun Yazarı --- Cüneyt Arcayürek yerel seçim öncesinde %43 olan AKP oy oranını % 50 olarak yazmaktaydı. Kendisine yazı yazdım ama cevap vermedi. --- Orhan Bursalı yerel seçim öncesinde %43 olan AKP oy oranını % 50 olarak yazmaktaydı. Kendisine yazı yazdım ama cevap vermedi. Sözcü, Tokmak imzalı yazıda yine %43 olan AKP oy oranını % 50 olarak yazılmıştı. Yine yazı yazdım ama cevap verilmedi. İsimleri yazılı Yazarlarımızın her gün yazılarını okumaktayız. AKP taraftarı olanların oy oranını yüksek gösterme çabalarını anlayabiliriz ama AKP ile ilgili yazılarda Halkın, Vatandaşın zihinlerine doğru olmayan bir bilgiyi yerleştirme çabası gibi görünen bir şekilde AKP oy oranını yüksek olarak dile getirmek bunca yılın tecrübeli gazetecileri ve aydın kimseleri için ne anlama gelmektedir. Bizler gibi amatör takipçilerin bile kolayca fark edebildiği bu rakamları ve bu oy oranlarını bilmiyor olabilirler mi.? Bu Yazarlarımızın ve Aydınlarımızın yazdıkları yazılarda yüksek oy oranları yerine %36,8 yazmaları durumunda yazdıkları yazıların düştüğü kolayca görülmektedir. Kendileri bu durumu görmeden yazılarını nasıl yazabiliyorlar.? (B.Özçağatay) Bülent Özçağatay’a cevabımı okurlarıma sunuyorum: Benim seçim oranlarıyla ilgili pek yazım yoktur. Tek bir yazımda, 2009 seçimlerin hemen arkasından yanlış hesap yapıldı, katılanların üzerinden yüzde aldılar, böyle olmaz, seçmen sayısının üzerinden yüzde alınmalıydı, diye yazdım. O zaman Mehmet Ali Güller benim gibi yazmıştı. Yapılan seçim değil referandum idi. Referandum yasasını 1988 de Özal bir kerelik diye değiştirmiş, seçim yasasıyla referandum yasası aynı yasa yapılmış, öyle de kalmıştı. Referandum oylaması seçmen sayısı üzerinden hesaplanır, bunlar seçim gibi katılanların üzerinden oran gösterdiler, o yüzden yüzdesi yüksek gösteriliyor. Şimdi endişem, yazın Ağustos ortasında sandığa tarladan dönüp de giden pek olmaz, tatilciler de büyük şehre dönmez. Yine katılanlar üzerinden başkanlık seçimi yapacaklar, oysa başkanlık sistemi referandumdur. Yine seçmen sayısını bir kenara bırakıp katılanlar üzerinden yüzde 51 ilan edecekler. Çünkü bu tuzağı bir kere yutturdular, milletin matematiği şaştı... Asıl tuzak daha duruyor. Başkanlık sistemine karşı oy kullandığımız halde şimdi bu yasaya göre gidip sandıkta kendi adayımıza oy vereceğiz. Bu ne hayın tuzaktır... Başkanlık sistemine evet oyu vermiyorsun, ama bu sisteme göre bir aday çıkartıyorsun! BUNU FARK EDEN SEÇİMLERİ PROTESTO EDER, SANDIĞA GİTME ORANINI DÜŞÜRÜR, GEÇERSİZ SEÇİM HALİNE GETİRİR... PARLAMENTER SİSTEMİ KORUMAMIZ LAZIM! MECLİSTEKİ MUHALEFETİN TOPTAN İSTİFA ETMESİ VE BAŞKANLIK SEÇİMLERİNİ YAPTIRMAMASI GEREKİR... Bunlar kurdular seçim tezgâhını, bizi kukla gibi oy verdirip legalize ediyorlar tuzaklarını. Kural dışı iş yaparken çocuklar oyunu terkeder, "Ben oynamıyorum, küstüm" der. BEN DE OYNAMIYORUM. "Tek başına oyun oynanırsa buyur oyna" demektir. Adını vermeyeceğim bir arkadaşım da yaz tatilinde sandığa gitmek için önerilerini gönderdi. Ona cevabım da burada: Matematiğini yediler bu milletin. Başkanlık sistemine 2009 da HAYIR diyen de bu yaz mevsiminde gitti sandığa. KATILANLARIN ÇOĞUNLUĞU ile aldılar evet'i. Oysa Referandum TÜM SEÇMENİN ÇOĞUNLUĞU demekti. Şimdi o HAYIR diyenler "benim adayım falanca" diyecek, yani zokayı yuttu, matematiksizliği kabul etti. Bu tuzaklara düştü milletimiz. HAYIR dediği şeye benim adayım şu diyecek, YUTTU.! Başkanlık seçimini red etmek sandığa gitmemek ve parlamentodaki tüm muhalefet istifa ederek bu seçim tuzağını bozmak gerekir. Anlatabilirsek... Mahiye Morgül - 10.6.2014 Mahiye Morgül, Ankara – Ağustos.2014 – mahiye@gmail.com, http://www.medyagunebakis.com/ -okkesb@telmar.net, https://twitter.com/okkesb –E.mail: okkesb61@gmail.com,
https://www.facebook.com/okkes.bolukbasi, Mahiye Morgül, Ankara – Ağustos.2014 – mahiye@gmail.com, |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP