Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
TEHLİKEYİ FARKETTİM.! Büyük Olasılıkla Sizi Rahatsız Ettiğim de Olmuştur. Sırası Gelmişken Verdiğim Rahatsızlıktan Ötürü Peşinen Özür Diliyorum. Hiç düşündünüz mü bunu neden yaptım.? O halde söyleyeyim: Ben TEHLİKEYİ FARKETTİM.! O nedenle sizi de rahatsız ettim.! Her geçen gün biraz daha yaklaşan tehlikeye karşı bir şeyler yapmak gerektiğine inandım. Gönüllü bir yurttaş olarak ne yapabilirim diye kendime sordum. Günlerce bu soruya cevap aradım. Sonra düşüncelerimi yakın dostlarımla paylaşmaya karar verdim. Bir süre sonra dostlarımın arkadaşları da bu sohbetlere katıldı. Şimdi on binlere ulaştık… Daha yeni yeni farkına vardığımız bir gücümüz var artık. Kuzey Afrika ülkeleri ile Ortadoğu ülkelerindeki baskıcı yönetimlere karşı, demokratik tepkilerini ortaya koyan o ülkelerin yurttaşlarının nasıl örgütlendiğini biliyorsunuz. Yakın zamana kadar küçümseyip “çocuk işi” olarak gördüğümüz; “Sosyal Medya” denilen “paylaşım siteleri” nde örgütlenmiş bu halkların, bugünlerde en baskıcı yönetimleri bile dize getirdiğine tanıksınız. Bu nedenle “internet ortamı” ndaki paylaşımları küçümseyemezsiniz. Bu söylediğimin en çarpıcı kanıtı “Sosyal Paylaşım Siteleri”nde Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere bütün siyasilerin yerlerini almış olmalarıdır… En “rahat ve özgür” olmamız gereken bu alanlarda da tepemizin üzerine yine onlar oturdular.! Her gün bir iki satır söyleyerek onlara olan bağlılığımızı canlı tutmak istiyorlar. Çünkü onların da varlık nedeni biziz… Bize ihtiyaçları var; unutmayın.! Çünkü güç bizdedir. Bu gücümüzü doğru yerde ve zamanda kullanırsak, düşüncelerimizle onları etkileyebilir ve irademizi devlet yönetimine yansıtabiliriz. Denebilir ki, günümüzde “Sosyal Paylaşım Siteleri” baskı grupları olarak bilinen demokratik kitle örgütlerinin bile önüne geçmiştir. Musa Kart’ın Cumartesi günü yayınlanmış olan karikatürü adeta bu söylediklerimin bir fotoğrafı gibi. Onu bu mektubuma ekliyorum. Gücümüzü hafife almayalım lütfen… Gelin en az masraflı olan elimizin altındaki bu olanağı, en doğru şekilde kullanalım. Ülkemizin kaderini belirleyecek olan genel seçimlere şunun şurasında ne kaldı.? Bu son iki ayı heba edemeyiz. Bugüne kadar bize “kötü” olarak gösterilen ve gerçekte temel yurttaşlık ödevimizi yerine getirebilmemiz için zorunlu olan SİYASİ FAALİYETLERE biz de katılalım. Hangi partiye, nasıl bir ölçü kullanarak oy verebileceğimizi nereden bileceğiz.? Siyasi parti futbol takımı değil ki. Bizi yönetecek ve çocuklarımızın geleceğine karar verecek olan bir takımı seçiyoruz. Bu nedenle bütün siyasi partilerin programlarını ve vaatlerini bilmek zorunda değil miyiz? Bu bilgilere sahip olmak, aynı zamanda yurttaşlık ödevimizin de bir gereğidir. Eşit olmayan koşullarda yarışmak zorunda bırakılan siyasi partileri tanımak için bir şeyler yapabiliriz. Örneğin onlara EŞİTLİK İLKESİNİ biz uygulayabiliriz. Bu şekilde “yandaş” olarak nitelendirilmiş olan medyanın yarattığı “tek yanlı propaganda” bombardımanını da etkisiz hale getirebiliriz. İktidarı destekleyen güçlerin yarattığı bu eşitsizliği kısmen de olsa gidermemiz olanaklıdır. Biliyoruz ki, demokrasi ile yönetilen ülkelerde, baş koşul muhalefet partilerinin varlığı ve kendilerini özgürce ifade edebilmeleridir. Bu durumda bir sıkıntı yaşanıyorsa, duyarlı yurttaşlar olarak bu sorunları aşmak da bize düşer. Örneğin muhalefet partileri olan CHP ile MHP’nin programlarını buradan paylaşabiliriz. Buna kimse engel olamaz. AKP ise iktidar olmanın olanaklarını en iyi şekilde kullanıyor zaten. Dolayısıyla onlara yer vermemiş olmamız haksızlık sayılmaz. Ben kendime daha yakın gördüğüm için CHP’yi tanıtmakla işe koyuluyorum. MHP’li arkadaşların bu yönde yapacağı tanıtımları da buradan sizlerle paylaşacağımdan emin olabilirsiniz. Eğer düşündüğüm gibi bir tanıtım yapamazlarsa, onların yerine MHP Genel Merkezi’nin internet sitesine girip, bu seçimde kullanılacak malzemelerden sizin için sunumlar yapabilirim… CHP Genel Merkezi tarafından hazırlanan ve son kurultayda ana başlıkları açıklanan "41 Söz" (vaat) kitapçık haline getirilerek, milletvekili aday adaylarının tanıtımı toplantısında dağıtılmıştır. Bundan haberiniz olmayabilir. Söz konusu kitapçığı kolay okunur ve anlaşılır hale gelsin diye, "Power Point Sunumu" haline getirdim. ( Bu sayfada onu ve diğer sunumları bulabilirsiniz: http://www.cemilcan.av.tr/guncel-syf4.htm ) Bir De Şunları Unutmayın: Yurttaşlık hak ve ödevlerimizin başında; "Siyasi Hak ve Ödevler" gelir. "Seçme Hakkı" mızı, hakkıyla yerine getirebilmemiz için oyumuza talip olan partileri tanımak, olmazsa olmaz bir koşuldur. Bu tanıma işini yerine getirebilmek için yürütülen faaliyet ise, en alt düzeyde siyasi faaliyet sayılır. Siyasi partileri birbiri ile karşılaştırabilmek için onların seçim vaatlerini ve programlarını bilmek gerekiyor. Ayrıca "geçmişe göre daha ileriye mi gittik, yoksa geriledik mi" sorusunun yanıtını verebilmek için de geçmişteki bazı değerleri bilmemiz gerekiyor. Bu bilgi bize hükümetin başarılı olup olmadığının yanıtını verecektir!.. Bunları bilmezsek gerektiği gibi oyumuzu kullanmış olamayız. Açıkçası yine istismar edilmiş olur duygularımız. Bunun sonucu olarak da irademizi Meclise doğru bir şekilde yansıtamayız. Oyumuzu biri bizden aşırmış olur. Bu nedenle bilinçli bir yurttaş olarak "oy kullanabilmemiz" için bu kadar bir siyasi faaliyette bulunmamız gerekiyor. Başka bir ifade ile yurttaşlık ödevimizi gereği gibi yerine getirebilmemizin baş koşulu; siyasi faaliyette bulunmaktır. İnsanları politikadan uzaklaştırarak o alanı kendileri için tahsis eden “siyaset kurnazları” nın söyleminin aksine, politika ile yakından ilgilenmek gerekiyor... Siyasi partilerimizde yaşanan rezilliğin temel nedeni, siyaset içinde olması gerekenlerin, siyasetle ilgilenmemeleri değil mi.? Bir ülkede demokrasinin varlığından söz edebilmek için o ülkedeki iktidarın karşısında bir "muhalefet" in varlığı şarttır. Muhalefet; yönetimdeki düşüncenin alternatifi olan düşünceleri benimser. İktidar olmak için muhalefet partileri düşüncelerini anlatır ve hiçbir siyasi ve hukuki engelle karşılaşmazlar. Muhalefetin iktidara yürümesinin önünde hiç bir engel bulunamaz. Bu husus ayrıca Anayasal ve yasal güvencelere de bağlanmıştır. Bu güvencelerin başında Anayasa Yargısı, Bağımsız Yargı ve Hukukun Üstünlüğüne Bağlılık İlkesi gelir. Serbest ve gizli seçimler, Yüksek Seçim Kurulu'nun bağımsız yargıçlardan oluşması hemen arkadan gelen diğer güvencelerdir... Bu düşüncelerden hareketle, kendim için başlattığım, mikro düzeydeki ilk çalışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum... Ana Muhalefet Partisi CHP'nin 12 Haziran'a kadar kullanacağı ana propaganda malzemesi "41 SÖZ" dür. Bu kitapçığı sunum olarak ekte gönderiyorum. Onu güvenle bilgisayarınıza indirebilirsiniz. Daha sonra listenizdeki arkadaşlarınızla paylaşınız… Paylaşımın ne kadar önemli olduğunu bir kaz daha hazırlatmak istiyorum. Paylaşırken arkadaşlarınızın da kendi arkadaşları ile paylaşmalarını hatırlatmayı unutmayacağınızı umarım... CHP Genel Merkezi tarafından hazırlanmış olan iki kitapçık daha vardır. Bunlardan biri "9 yılın hesabı", diğeri ise "10 soruda Aile Sigortası" dır. Bu iki kitapçığı da sizler için "Power Point Sunumu" haline getirdim. Bu sunumlar ile "Seçim Hukuku" hakkında hazırlamış olduğum diğer sunumlara da aşağıda bağlantısını verdiğim sayfadan ulaşmanız olanaklıdır. İktidarın başarılı olup olmadığını önümüze getirecek olan sunum “9 yılın hesabı” adlı olan sunumdur. Bu sunumu asla kaçırmayınız.! Bütün sunumlar "Microsoft Office 2003" kullanıcıları için ayrıca hazırlanmıştır. Her kullanıcı kendine uygun olan sunumu güvenle bilgisayarına indirebilir. Göreceksiniz bu propaganda çalışmamız "geometrik dizi" şeklinde bir kaç saat içinde milyonlara ulaşacaktır… Hadi kolay gelsin.! SİYASETLE İLGİLENECEĞİZ... Çünkü; BAŞKA TÜRKİYE YOK.! Saygılarımla... Av. Cemil Can
http://www.cemilcan.av.tr/guncel-syf4.htm http://www.medyagunebakis.com/ - http://www.tdfajans.com/ TDFAJANS – Toplum Dinamikleri Fikir Ajansı Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda; Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı. Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa; Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur. |
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP