TAKSİM KIŞLASI

TARİHİMİZİ NASIL KATLEDİYORUZ, ETMİŞİZ.. İŞTE EN GÜZEL KANITI..!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

2010 KÜLTÜR BAŞKENTİ NERESİ:))

BU BİNA SİZCE NEREDE BİLİYOR MUSUNUZ..?

 

TARİHİMİZİ NASIL KATLEDİYORUZ, ETMİŞİZ..

İŞTE EN GÜZEL KANITI..!

Taksim Topçu Kışlası, İstanbul Vali ve Belediye Başkanı Dr. Lütfi Kırdar döneminde, mimari ve tarihi değerine bakılmaksızın 1940 yılında yıktırılan kışladır.

Taksim Kışlası

Taksim Kışlası ya da Halil Paşa Topçu Kışlası -1806-1939 yılları arasında İstanbul Taksim Meydanı’nda günümüzde Taksim Gezi Parkının olduğu yerde bulunan yapı.

Taksim Kışlası 1806 yılında Osmanlı padişahı III Selim zamanında Tophane Müşiri Halil Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Binanın mimarı Balyan Ailesinden Krikor Balyan’dır. Bina Hint ve Rus mimarilerinden izler taşıyan bir binaydı.

Kışla 1860-1870 yılları arasında Osmanlı ordusunun modernleştirilmesi sürecinde önemli bir rol oynamıştır.

Ayrıca 31 Mart İsyanı’nda önemli bir yeri vardır. İsyan 12 Nisan-13 Nisan 1909 gecesi Taksim Kışlası'ndaki Avcı Taburu'na bağlı askerlerin subaylarına karşı ayaklanarak Mecli-i Mebusan’ın önünde toplanmalarıyla başlamış, 27 Nisan 1909’da II. Abdülhamit'in tahttan indirilmesiyle son bulmuştur.

İsyandan sonra kışla önemini yitirmiş askeri olmayan amaçlar için kullanılmaya başlamıştır.

Kışlanın iç avlusunda Taksim Stadı vardı. Şimdi yerinde Taksim Parkı -o zamanki adı ile İnönü Gezisi- bulunuyor. Taksim Stadı adını alan bu sahada 1923 yılında Türkiye Milli Futbol Takımı ilk resmi maçını Romanya'ya karşı yapmıştır.

1939 Yılında İstanbul Valisi ve Belediye başkanı Lütfi Kırdar’ın zamanında Avrupalı şehir planlamacılarının tavsiyesi üzerine yapı yıkılmış, yerine Taksim Gezi Parkı yaptırılmıştır.

Kışlanın yıkım gerekçesi meydanı büyütmek değildi; çünkü kışla, bu günkü meydanın kenarında kalıyordu.

Peki, gerekçe neydi.?

Gerekçe, yeşil kuşağı ‘2 numaralı park’ adı ile Taksim’den başlatıp Dolmabahçe’ye kadar indirme amacını güden ‘Prost İmar Planı’ uygulaması idi. Aslında ana neden, o dönemde mimarlık, tarih ve arkeoloji konularında değer bilmezliğimiz, yani ‘kültür mirası’ kavramından yoksunluğumuzdu.

 

Doç.Dr. Turgut SANER'in -İTÜ çalışmasından…

Taksim Kışlası.59 -Taksim gezi parkının bulunduğu yerde Abdülmecid'in 1840'larda yaptırttığı Topçu kışlası bulunmaktaydı.

Taksim Kışlası.62 -Kışla o kadar büyüktü ki İnönü (Eski adı Mithatpaşa) stadı yapılmadan evvel milli maçlar avlusunda yapılıyordu.

Taksim Kışlası.65 -Kışla Hint ve Rus mimarisinden esinlenmişti.

Taksim Kışlası.68 -Kışla 1940 İmar hareketlerinde, önce Taksim meydanındaki (bugün metro girişi bulunan) ahırları yıkılarak ve sonra Gezi Parkı'ndaki esas anıtsal binaları yıkılarak yok edildi.

Taksim Kışlası.71 -Oysa bina duruyor olsaydı Taksim Meydanı dünyanın en güzel meydanlarından biri olurdu.

Mesela saray ihtişamında bir Ritz Carlton Oteli olarak kullanılabilirdi.  

Ya da sadece dış duvarları bırakılıp ortası günümüzdeki gezi parkı olarak düzenlenir ve dünyanın herhalde en görkemli parkı olurdu.

Taksim Kışlası.74 -Bu Karakol binası İstiklal caddesinin hemen girişinde yer alıyordu.

Taksim Kışlası.77 -Bugünkü Marmara otelinin yerinde 1960'lara kadar Osmanlı Bankası Genel Müdürü'ne ait olan Viyana stili bir Konak bulunuyordu

Taksim Kışlası.80 -Konağın ön cephesi

Taksim Kışlası.83 -Sıraselviler caddesinin Taksim'e bağlandığı köşedeki bu enfes yapının yerinde bugün 'modern' Taksim Square Hotel bulunuyor.

Taksim Kışlası.86 -Bugünkü Atatürk Kültür Merkezi'nin yerinde ise Elektrik İdaresine ait olan Konak bulunuyordu. Solda Kışla Ahırlarının kapısı önünde çömelmiş üç kişi.

 

Kışla Lütfü Kırdar tarafından 1940 senesinde Taksim yeni imar planı çerçevesinde yıktırıldı. Kışla pek çok savaşlar görmüş bilhassa 31 Mart olaylarından sonra bazı kısımlarında derin darbeler almıştı, ciddiyetinin ve otoritesinin sarsılmamasını isteyen İnönü hükümeti hep yeni binalar yapmaktaydı o dönemler.

O yüzden kırık dökük bi kışlayı onaracak para bulamadığından "Bari yıkılsın" dediler. Yani "Onaramıyorsan yık gitsin" mantığı. Hâlbuki o binayı saklasalardı 30 yıl sonra çok güzel restore edilirdi.

Taksim Kışlası.89 -Taksim Kışlası'nın bombardıman sonrası, pardon imar hamlesi sonrası alınmış bir fotoğrafı

Taksim Kışlası.95 -Taksim Kışlasının Nizamiye'si (Giriş ve ayni zamanda kontrolün yapıldığı kapı). Bahçe içinden görüntü. Yıl 1880-1893 arası.

Taksim Kışlası.98 -Taksim Kışlasının Nizamiye'si (Giriş ve ayni zamanda kontrolün yapıldığı kapı). Bahçe ve bahçe dışından görüntü. Yıl 1880-1893 arası.

Araştırma-İnş.Müh.Kadir Dinçer

 

http://www.medyagunebakis.com/ - http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

  

Taksim Topçu Kışlası, İstanbul Vali ve Belediye Başkanı Dr. Lütfi Kırdar döneminde, mimari ve tarihi değerine bakılmaksızın 1940 yılında yıktırılan kışladır.

Kışlanın iç avlusunda Taksim Stadı vardı. Şimdi yerinde Taksim Parkı (o zamanki adı ile İnönü Gezisi) bulunuyor. Kışlanın yıkım gerekçesi meydanı büyütmek değildi; çünkü kışla, bu günkü meydanın kenarında kalıyordu. Peki, gerekçe neydi? Gerekçe, yeşil kuşağı ‘2 numaralı park’ adı ile Taksim’den başlatıp Dolmabahçe’ye kadar indirme amacını güden ‘Prost İmar Planı’ uygulaması idi. Aslında ana neden, o dönemde mimarlık, tarih ve arkeoloji konularında değer bilmezliğimiz, yani ‘kültür mirası’ kavramından yoksunluğumuzdu.

Kışlanın inşa tarihi Sultan III. Selim dönemine kadar uzanıyor. Kapıkulu askerlerinin topçu sınıfı için 1806’da inşa edilmiş. 1807 Kabakçı İsyanı sırasında tahribata uğramış. Sultan II. Mahmut döneminde onarım görmüş. Bir iki yangın geçirmiş. Sultan Abdülaziz döneminde ana plan muhafaza edilerek elden geçirilen kışla, orta avlusu, camii, köşe kuleleri, soğan başı kubbeli ve taç kapılı anıtsal giriş kitlesi ve bezemeleri ile ampir çağrışımlı bir oryantalist üslûp kazanmış. Özetle, Osmanlı kışla mimarisinin, XIX. yüzyıl mimari akımı paralelinde yeniden şekillenmiş tipik bir eseri.

Peki, güzelim tarihi kışlanın yıkımı İstanbul’a ne kazandırdı.? Bir park. Ama park uğruna çok şey kaybettirdi. Arkadaşlar, parklar halkın oturduğu iskân bölgelerinde yapılırsa bir değer ifade eder ve işlev kazanırlar. Halk orada hava alır, çocuğunu gezdirir, spor yapar, yaşlılar istirahat eder, sakin ortamda kitabını okur. O halde siz, otel, iş ve eğlence merkezleri ile çevrilmiş bu alana park diyebilir misiniz? Burada gece sarhoş haytaların rezalet çıkardığına tanık olmadınız mı? Falcı kadınlar önünüzü kesmedi mi? Gündüz nikâh dairesine girip çıkan arabaların arasında mı çocuk gezdirecek, altında sıralanmış lokantaların kebap kokuları eşliğinde mi hava alacak, kitap okuyacaksınız.?

Sayın Topbaş.! Cumhuriyet Caddesi üzerine dizilen dükkânları ve üstündeki çirkin nikâh dairesini ve de geziye çıkan tüm merdiven ve duvarları yıkın. Yıkılan kışla binasını yeniden inşa edin. Bunun için eski Pervititch vaziyet planlarına, fotoğraf, plan, rölöve gibi verilere göre bir restitüsyon projesi hazırlatın. Projenin yeni işlevi için anket ve araştırmalar yaptırın. Örneğin özel müzeler, sanat galerileri, cep tiyatro ve oda müziği salonları, sanat atölyeleri, dijital kitaplık, gençler için resim, müzik, folklor, dil, bilgisayar derslikleri, iç avluda yine büyük bir park, park çevresinde orayı yaşatacak kafe, restoran ve galeriler ve de kimseye kulak asmayın, eski orijinal camiyi de inşa edin. Siz her şeyden evvel bir mimarsınız. Üstelik politik gücünüz var. Statükoculara sözünüzü geçirir, koruma kurullarını ikna edebilirsiniz. Bu sahtecilik olur diyeceklere hatırlatın ki Almanlar, 2. Dünya Savaşında bombalarla yıkılan klâsik yapılarını tıpkı eskisi gibi yeniden inşa ettiler. Örneğin, harabe hâline gelmiş Dresden kenti, eski görünümüne böyle kavuştu.

Taksim Meydanı konusundaki projelerinizi az çok biliyor ve destekliyorum. Trafiğin yeraltına alınması, ulaşım planında durakları transit geçişlere göre ayarlayarak araç beklemelerinin önüne geçilmesi, üst plâtonun yaya halkın yaşamına açılması, bunlar güzel şeyler.

Bilirsiniz ki uygar meydanlar, üzerinde ve çevresinde bulunan yapı ve tesislerle yaşar, kentliye hizmet ederler. Yine bilirsiniz ki kent meydanlarında, meydanı çevreleyen binalar ve sanat eserleri, insanlarda kapalı alan duygusunun verdiği bir huzur ve güven yaratırlar. Bu günün Taksim Meydanındaki karmaşa ve çirkinliğin nedeni, yaşanan trafik keşmekeşi yanında, mimari açıdan hacim etkisine sahip olmayışıdır. Meydan, Cumhuriyet Anıtı dışında hiçbir estetik etki uyandırmıyor. Taksim’e o güzelim Osmanlı kışlasını yapalım ki meydan tarihi bir anlam kazansın; Kışla, The Marmara, AKM üçlüsü ile hacim etkisi oluşsun.

Akil Adamlar Ne Diyor; Bakın bu hacim etkisinin yokluğunu sadece mimarlar değil, âkil adamlar da hissediyor. Bir anımı anlatayım: Devlet katında görevli bulunduğum günlerde seyahat ettiğim bir uçağın VIP koltuğunda Sayın Kâmuran İnan’la yan yana düştüm ve sohbet etme imkânı buldum. Bildiğiniz gibi Kâmuran Bey, ANAP döneminin Bitlis milletvekili ve de Dış İşleri Bakanı olan değerli devlet adamımızdır. Benim görevimi ve mimar olduğumu öğrenince konu Taksim meydanına geldi. Kâmuran Bey: ‘’Aman efendim, oraya meydan demeye bin şahit ister. İki yanını iyi – kötü AKM ve otel sınırlandırıyor. Diğer yanlar boş. Siz Avrupa’da böyle açık meydan gördünüz mü?’’ diye serzenişte bulunmuştu.

Saygıdeğer sanatsever okurlar! Venedik’teki San Marko meydanını düşünün; siz de Kâmuran Beye hak vereceksiniz.
yerguvenc@gmail.com  

Yılmaz Ergüvenç - Kenthaber

 

http://www.medyagunebakis.com/ - http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

 

Diğer Haberler

  • DARBE KİMDEN GELİRSE GELSİN KARŞIYIZ..
  • TRABZONLULAR BİRLEŞİNİZ
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI…
  • KUL VE MAHLÛKAT HAKKI..
  • ADAM OLMAK–OLAMAMAK VE GAZETECİLİK
  • SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..
  • DERNEKLER KANUNUNA MUHALEFET
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP