Basın Ahlak İlkelerine uymaya söz vermiştir. Sitede yayınlanan yazılar ve yorumlardan yazarları sorumludur.
SELAMINALEYKÜM KÜÇÜKMUSTAFAPAŞA
Selamınaleyküm
Küçükmustafapaşa,
Fetihten sonra tarihi yarımadanın yerlisi Rumlarla Anadolu’dan göçen Müslüman halkın kaynaşması ve bu kaynaşmaya yine Anadolu’dan göçen Ermeniler ile Kentin yerlisi Karaytay, İspanya ve Portekiz’den gelen Safarad Yahudilerinin katkı vermesi sonucu oluşmuştur İstanbul kültürü.
Sonradan gelenler bu
kültürü benimsemiş, İstanbullu olmayı başarmışlardı 1960 lı yılların sonuna
kadar.
Kandil akşamlarında
çocuklar (etnisite'sine bakılmadan) birlikte çıkarlardı harçlık toplamak için
Lahmacun yoktu mutfak
kültürümüzde, güneydoğu kebapları da, pizza da. Adına “fast food” denilen
uydurma ızgaraları pazarlayan zincir restoranları tanımaz, sabah kahvaltısında
ciğer şiş yemezdik. Zaman zaman gerginlikler yaşansa da cemaatler arasında dengeli bir biçimde sürüp gitti bu dostluk ve bu alışkanlıklar. Ada vapurlarındaki muhabbet ve cümbüşler.!
Yazının başlığında sözünü ettiğim semtler yan yanadır tarihi yarımadada, Bahsettiğim çok dilliliğin, çok kültürlülüğün simgesidir bu bölge. Balat Çıfıt çarşısı girişindeki Agora Meyhanesi’ni merkez yapıp yarı çapı 300 metre olan bir daire çizersek eğer, dört farklı dine (Müslüman, Ortodoks, Gregoryen ve Musevi) ait en az sekiz mabedi içine alırız bu dairenin. (Surp Hreşdagabet kilisesi, Ferruh Kethüda camii, Ahrida Sinagogu, Aya Dimitri Kilisesi, İstipol Sinagogu, Yanbol Sinagogu, Tahta minare Camii, Panayia Balino Rum Ortodoks Kilisesi.) Bu durumun dünyadaki bir benzeri olsa olsa Kudüs’te mevcuttur.
Zaman zaman gerginleşen
ilişkilerden söz etmiştim yukarıda. Bu gerginliğin tek nedeni TC nin derin
bürokratlarıdır. Balat sokaklarında Elza Niego isimli bir Yahudi genç kızın bıçaklanarak öldürülmesi, Yahudilere yönelik ekstra vergilerin konulması ve seyahat yasağı, yirmi kura askerlik, varlık vergisi, 6-7 Eylül olayları ve nihayet 1964 sürgünü.) Onar onar, yüzer yüzer değil binlercesi bir arada gitti İstanbul’dan.
Yeni kurulan İsrail devleti İstanbul’a İbranice öğretmenleri gönderdi Yahudi devletinin resmi dilini öğrenmeleri için. (İstanbul Yahudileri ağırlıklı olarak İspanyolcadan devşirilmiş bir dili konuşurlardı) Bu öğretmenler bir yandan dil öğretirken bir yandan da İsrail’e göçü organize ettiler.
TC nin derin bürokratları bu durumu bildikleri halde bıyık altından gülümseyerek olaya göz yumdular ve bugünlere geldik. Günümüzde bin kadar Rum, Yirmi bin kadar Yahudi ve Otuz bin kadar da Ermeni kaldı İstanbul’da çoğu da gitmek için fırsat kolluyor.
Peyami Sungur
@#MedyaGünebakış ©#MedyaGünebakış Ökkeş Bölükbaşı, İstanbul – Ocak.2018- okkesb61@gmail.com, http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com,
|
Trabzonlular Birleşiniz. Trabzonlu İşadamları, İşkadınları, Çalışanlar, Genç Kızlar-Erkekler, Okuyan çocuklar Birlik ve Bütünlüğü Sağlamak Sizin Ellerinizde..!
Yazının devamı »Copyright 2022 - MEDYA GÜNEBAKIŞ
Designed by TELMAR
BACK TO TOP