MATEMATİK KİTABINDA ATATÜRK’E SALDIRILAR

Milli Eğitim Bakanlığından Onaylı 4.Sınıf Matematik Kitabında Atatürk’e Saldırıldığı Saptandı.!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

MATEMATİK KİTABINDA ATATÜRK’E SALDIRILAR

Milli Eğitim Bakanlığından Onaylı 4.Sınıf Matematik Kitabında Atatürk’e Saldırıldığı Saptandı.!

İlkokul ders kitaplarını incelemeye ve özellikle görselleri üzerinden Cumhuriyete ve Atatürk’e yapılan saldırıları tespit etmeye devam ediyorum.

Aşağıda MEB’den 5 yıllık onaylı 4.Sınıf Matematik Ders Kitabında (Ufuk Özçelik, Ata Yay.2018-2019) gördüklerimi odatv okurlarına sunuyorum.

Sh.10’da Gölge İnsanların Kutladığı Milli Bayram!...

Görselde insanların bir kısmı hayalet gibi gölge şeklinde, bir kısmı ise çizgi resim halinde, halk oyuncuları dağınık halde, bayraklar ise siyah konturlu ve bayrakların beyaz uçkuru yok. Burada görünen her şey değersizleştirilmiş haldedir.

İnsanların bir kısmını hayalet gibi gölge halinde resmetmek ise başlı başına etik yanlıştır. Bu durum Matematik ile de örtüşmez, çünkü matematik hayaletlerle öğretilemez.

Türk milletinin düşman işgalinden kurtuldukları günler resmedilirken böyle hayali insanlarla böyle ciddiyetsiz görüntü verilmez. Nerede yerel yöneticiler, nerde askeri temsilciler, nerde zafer bayrakları, nerde Atatürk posterleri?....

Bir şehrimizin Kurtuluş Günü bayramını böyle resmetmek Türk halkına saygısızlıktır.

Matematiksel yanlış: Bayram törenlerine katılan kişi sayısıyla matematik öğretilmez. Ortalama bir katılımdan söz edilebilir, ancak asla kaç kişi olduğu işlem konusu yapılmaz. Çünkü çocuk doğruluğunu test ederek ispatlayamayacağı bir şeyle matematik öğrenemez.

Sh.15: Oldukça iri ve itici resmedilen bir böceğin üzerinde yazılan sayıları çocuğa okutmak, boğumları üzerine yazdırmak çocukları matematikten uzaklaştırmaya sebep olur.

Çocuğun gece kâbus görmesine bile sebep olacak kadar iri olması ayrıca yanlıştır, çünkü gerçek hayatta doğada bu kadar büyük (15cm) tırtıl yoktur. Eğer bir hayvana, böcek de olsa, gerçeğinden büyük görüntü verilmişse korkutucu hale getirilmiş olur. 

Maksat çocuğu korkutmak olunca bunun çocuğa vereceği zararı açıklamak elbette önemlidir. Ancak burada üretilmiş bu korku figürüyle Atatürk’ün nasıl bir araya getirildiğini görüyoruz. Böceği yukarıda, Atatürk’ü çok küçük ve böcek resminin altına gelecek şekilde yerleştirmek çok vahim bir durum arz etmektedir.

 

Atatürk’e Yönelik Değersizleştirme Saldırılarının Vardığı Boyutu Göstermesi Açısından Bu Sayfa Çok Önemli Belgedir.

Sh.23: Bir şehir içi gezi aracına boyanmış iki Türk bayrağının biri sağdan sola diğeri soldan sağa resmedilmekle hatalıdır.

Sh. 36: Tek katlı bir köy okulunun bahçesindeki Atatürk Büstü avlunun en uzak noktasında ve büstün kaidesi gözümüzü rahatsız edecek şekilde orantısız/ciddiyetsiz resmedilmiştir.

Matematiksel yanlış: Okuldaki 1846 kız öğrenci ile 1613 erkek öğrencinin toplam sayısı kaçtır, diye soruyor. Oysa tek katlı bu okulda toplam 100 öğrenci anca bulunur. Yani, öğrenci soruyla örtüşmeyen uyumsuz/tuhaf bir görsele baktırılmakta, bu yolla zihinsel yanıltma yapılmaktadır. Bu uyumsuzluk sorunun değerini düşürür. Değer düşürme edimi Atatürk’ün büstüne de yapıldığı için çocuğun bu soru ve görsel üzerinden yaşayacağı tuhaflık duygusu çocuk Atatürk heykelini her gördüğünde aynı şekilde tuhaflık duygusu yaşamasına sebebiyet verecektir.

Kitapta benzer şekilde çok sayıda uyumsuz soru bulunmaktadır. Örneğin, s.56’da, fıstık ağacından kaç fıstık toplamış oldukları soruluyor. Resimde görülen 4 çuval fıstıkla ilgili soru yok, ancak ağaçtan toplam kaç tane fıstık topladıkları soruluyor; fıstık ağacında kaç incir olduğu asla matematiğin konusu değildir.

Sh.55: Öğretmen ve öğrencilerin hepsini arkadan resmetmek, odak noktası olarak sırt çantalarını tutmak, bayrağı siyah konturlu ve uçkursuz çizmek, bayrağı direğe bağlayan ip yokken öylece boşlukta resmetmek suretiyle bu resimdeki etkinlik ve milli değerler yeterince değersizleştirmeye uğratılmaktadır.

 

 Matematiksel olarak; resimde tahminen 20 kadar öğrenci sayılabilirken, sorulan soruda ise 1237 öğrenciden söz edilmektedir.

Soru ile görsel arasında dengesizlik vardır. Böyle sorular matematiğin hayatla bağını keser ve 4.sınıf öğrencisinin dengeli düşünmesine engel oluşturur.

Kitabın 150.sayfasında bulunan okul görselinde de aynı şekilde bozuk bayraklar ve orantısız Atatürk büstü resmedilmiştir.

Böyle dengesiz sorular içermesi nedeniyle bu Matematik kitabı, Atatürk’ün bilimi ve fenni yol gösterici olarak işaret etmesine ters düşmektedir.

Sh.59: Modelleme yapmak bahanesiyle resmedilen 90 tane küçücük kâğıt para görülüyor. Bu paraları üst üste bindirmek bahanesiyle üzerindeki Atatürk resimleri başları kesilmiş olarak görüntü verilmiştir.

Bu durum matematiksel bir değer ifade etmekten ziyade Atatürk’ü kesik görüntülemeye sebep olmuştur. Hazin bir görüntü yaratılmıştır.

Sh.256: “Ton Ve Miligramın Kullanıldığı Yerler

Bu başlık altında kitapta kullanılan cümlelerde ağırlık yerine kütle diyerek temel kavram yanlışları yapılmakta, çocuğun aklına yanlış tohum ekilmektedir. Örneğin verilen nesnelerin hiç biri kütle ile ifade edilebilir değilken cümleler kütle ile kurulmuştur.

Ağırlık, bir cisme etki yapan yer çekimi kuvvetidir. Kütle ise, yer çekimiyle bağlantılı değildir, cismin bulunduğu yüksekliğe göre değişmeyen birim madde miktarıdır. Kütle baskül ile değil kuyumcunun gram ölçen terazisi gibi iki kollu terazi ile ölçülür.

Maalesef 2.sınıftan itibaren Matematik ders kitaplarında “kütle” kavramı bu kitaptaki gibi hatalı ve “Resimdeki vazonun kütlesini altındaki basküle bakarak söyleyin” gibi yanlış görsellerle “baskül-kütle” bağlantısı kurdurduğu için bu yanlış çocuğun beynine böyle işlemektedir. Bu kitapta da böyle yanlış veriliyor. Çocuklar kütle kavramıyla 7.Sınıf Fen Bilgisi dersinde karşılaştığı zaman (maddenin özgül ağırlığı, maddenin katı-sıvı-gaz halleri öğretileceği zaman) ise fen konularını öğrenmekte zorlanıyorlar ve çoğunlukla da öğrenemiyorlar. (7.sınıflarda Kütle kavramı işlenirken görülen öğrenme güçlüğü sorunu Fen Fakültelerinde araştırma konusu olmuş, sonuçlar internet ortamında yayınlanmıştır.) 

4. sınıfta KÜTLE kavramı erkendir. Henüz ağırlık kavramları öğretilmemiş bir sınıfta, özgül ağırlık kavramını vermeye sıra gelmemişken,  kavramları birbirine karıştırma riski nedeniyle,  ağırlık yerine kütle deyimi kullanmak sakıncalıdır. 

Bu sayfada kütlenin yanlış kullanıldığı cümleler:

“Çok büyük kütleler belirtilirken ton birimi kullanılır.”

“Çok küçük kütleler belirtilirken miligram birimi kullanılır.”

"Kütlesi miligram ile belirtilen hayvanın altındaki kutucuk işaretlenmiştir.”

"Kütlesi, ton ile belirtilen varlığı yeşile boyanmıştır." (Cümlenin kendisi bozuk!)

"Kamyon ile balinanın kütleleri ton ile belirtilir. Ataşın kütlesi ise miligram ile belirtilir."

257.sayfada verilen Kedi -Yaprak –Kamyon görselinde yanlışlar tekrar ediliyor: 

"Kütlesi ton ile belirtilen varlığın altındaki kutucuğu maviye, miligram ile belirtilen varlığın altındaki kutucuğu sarıya boyayınız. (Çözümü defterinize yazınız.)”

Yanlışlarla dolu bir yönergedir. “Kütlesi ton ile...” işaretlenmesi istenen şekil bir kamyondur. Kamyon bir madde değildir, özgül ağırlığı olmaz. Oysa kamyonun “darası” olur, üzerine konulan yük ile birlikte kaç ton geldiği matematiğin konusudur. Ayrıca, “ ilgili kutucuğu sarıya boyayınız” komutunda çözümü istenen bir problem sorusu yokken çocuğa “çözümü defterinize yazınız” diyerek çocuk bir kere daha şaşırtılmaktadır.

256.sayfadaki yanlışlara dönüyorum.   

Ton (1000 kg), Gram ise kilonun binde biridir, ikisinin arasında altı sıfır vardır, çocuk bu yaşta ikisini birlikte kavrayamaz. Ton ile problem sorulduğunda bunun gramı ne kadardır sorulamayacağı için birlikte öğretilmesi yanlıştır. Bu nedenle çocuğa Ton ile Gram birlikte öğretilmez. Bu görseller ancak 1.sınıf düzeyinde ağır-hafif zıt kavramlar öğretilirken kullanılabilir.

 

            Son satırda “Kamyon ve balinanın kütleleri...” diyerek çocuğun balinayı görmesi sağlanıyor.

Dikkatle bakınca bunun bir “mavi balina” olduğu anlaşılıyor. Bu balinanın ağırlığı hiçbir zaman matematiğin konusu olmamıştır, fakat çizgili görseliyle hemen tanınabilen Mavi Balina adlı intihar oyununu hatırlatmaktadır. Çocukları internet üzerinden intihara sürükleyen bu oyuna ait görseller yasaklanmış olduğu halde, hatta 2017-2018 ders yılında içerisinde ve kapağında bolca mavi balina görselleri bulunan 1.Sınıf Matematik kitabı velilerin ve benim şikâyetimiz üzerine yayından kaldırılmış olmasına rağmen bu sene okutulan 4.sınıf Matematik kitabında ağırlık öğretmek bahanesiyle tekrar karşımıza çıkmıştır.

Açıklamakta fayda görüyorum; mavi balina adı verilen bu çizgili balinanın ansiklopedik bir özelliği vardır, tüm diğer balinaları da yutan en büyük balinadır. Piyasa ekonomisinde diğer şirketleri yutan en büyük şirket için mavi balina deyimi kullanılması ona benzetildiği içindir. Şimdi biz de bu benzetmeyi “kütle” kavramına taşırsak, Matematik kitaplarında kütle kavramı bir mavi balinaya dönüştürülmüş haldedir. Şöyle ki; ağırlık kavramı yerine “kütle” kavramı kullanılan bütün cümleler anlamsızlaşıyor, algı dışı oluveriyor ve çocuklar bu yolla zihinsel boşluğa düşüyor, yani avlanmış/yutulmuş oluyorlar.

2.Sınıftan İtibaren Sistematik Şekilde Kütle Kavramı Yanlış Öğretiliyorsa...

Aşağıdaki sayfada verilen görselde baskülle tartılan nesnelerin kütle olarak ağırlıkları sorulmaktadır, yanlıştır. (2.Sınıf Matematik, s.176, Açılım Yay. Ankara 2017)

Kullanılan baskülün ve üzerindeki kedi-köpek gibi hayvan figürlerinin aynı oluşu dikkat çekicidir. Çocuğun hafızasına iki yıl önce yerleşen bu görsel aynı kavramı çağrıştıracağı için, çünkü baskülde tartılan varlıkların kütleleri diye öğretilen bir “kütle” kavramının bu yanlışı 4.sınıfta benzer görsellerle verilince, bu yanlışın sistematik olarak devam ettiği anlaşılmaktadır. 

Ağırlık ile kütlenin aynı anlamda ağırlık kavramı olarak kullanıldığını 2.sınıf kitabında (age.s.171) açık şekilde görebiliyoruz:

Adı geçen kitapta 171-176 sayfaları boyunca ağırlık yerine kütle kavramı sürekli kullanılmaktadır. Bazı yönlendirme cümleleri kendi arasında bile tutarsızlık göstermekte, çocuk böylece defalarca şaşırtılmakta, sonuçta temel kavramları doğru şekilde öğrenememektedir. Çocuk bu karmaşayla baş edemez, başarısızlığa düşer. Ona kurulan tuzakların farkında bile değildir. Oysa Temel Eğitim demek kavram eğitimi demektir.

Fen Bilimlerine ait temel kavramlar kitaplarda bu şekilde karmaşa halindeyse, ders kitapları bilim kültürü ekmek yerine zihinsel karmaşa yaratacak şekilde hazırlanıyor demektir ve dahası Atatürk’ün “Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir fendir” özdeyişi uygulanmıyor demektir. 

Matematik kitaplarında yapılan bu sistematik yanlışlardan sonra, tahtada lise öğrencilerine Pisagor anlatırken fotoğrafı olan Atatürk’ün bize bıraktığı “bilim ve fen eğitimi” mirasına yönelik saldırı ve tahribatı açıkça görüyor ve gösteriyorum.

Tüm çocuklarımız fen eğitiminin daha ilk basamaklarında yapılan bu tahribatın zararını fiilen yaşamaktadır. Anketler ve sınav sonuçları ortadadır.

Mahiye Morgül -6.12.2018

 

@#Mahiye Morgül ©#MedyaGünebakış

Mahiye Morgül, – Ankara – Ocak.2018 – mahiye@gmail.com, http://www.medyagunebakis.com/ - okkesb@turkfreezone.com

 

Diğer Haberler

  • GELENEKSEL PERPA ŞİİR GÜNLERİ
  • DÜNYA ANADİL GÜNÜ & BİLİNMEYEN DİL KOMEDİSİ
  • GÖNLÜMDE AÇAN AKÇİĞDEM
  • SERKAN BAYER RESİM SEVERLERLE BULUŞUYOR.!
  • 100.YIL PLATFORMU *CUMHURİYET VE KADIN* ETKİNLİĞİ
  • 100.YIL PLATFORMU ÖĞRETMEN KONFERANSI
  • DOKUN ve BAK
  • DARÜŞŞAFAKA ÖĞRENCİLERİ “J.U.C. AWARDS” dan 13 ÖDÜL ALDI
  • CAHİT ARF ve YAPAY ZEKÂ
  • EHLİBEYT VAKFI İFTARI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
  • TrabzonSporKlübü

    Nasa

    Kentim_İstanbul

    Doga_İcin_Sanat

    ABD_USA

    Department_State

    TelerehberCom

    Google_Blog

    Kemencemin_Sesi

    Kafkas_Music

    Horon_Hause

    Vakıf_Ay

    Dogal Hayatı_Koruma

    Seffaflık_Dernegi

    Telerehber

    Sosyal_Medya

    E-Devlet

    Türkiye Cumhuriyeti

    BACK TO TOP